Sevindiğiniz, yeni harita mı

24 Aralık 1979...

Sovyet ordusu, Afganistan hükümetinin çağrısıyla Afganistan'a girmeye başlar.

Sabaha karşı, Ulusal Güvenlik Danışmanı Brzezinski, ABD Başkanı Carter'a telefon eder:

"Artık Sovyetler'in kendi Vietnam'ını yaşamaya başlayacağını" söyler.

ABD, Rusların Afganistan'ı işgal etmeleri için gerekli altyapıyı hazırlamıştı.

Tıpkı, 24 Şubat 2022'de, Ukrayna'nın işgalinde Rusya'yı kışkırttığı gibi.

Brzezinski, bu konuda şu açıklamayı yapar:

"Başkan Carter, Kabil'deki Sovyet yanlısı yönetime karşı savaşanların desteklenmesi için ilk direktifini, Sovyet işgalinden altı ay önce vermişti..."

Ve, Sovyet İmparatorluğu, çöküşe doğru hızla yol almaya başladı.

ABD, Afganistan'da Sovyet işgaline son vermek için radikal cihatçıları kullandı.

Ve 10 yıl sonra, 1989'da Sovyet ordusu Afganistan'dan çekildi.

Ama, maliyeti çok ağır oldu...

Sovyet İmparatorluğu çöktü.

ABD'nin, Rus ordusuyla savaşmak için yetiştirdiği cihatçılar, tüm dünyanın başına bela olacaktı.

El Kaide ve Taliban...

Meşhur Brzezinski'ye şu soru sorulur:

"Radikal İslamcıları desteklediğiniz, onlara silah sağladığınız ve onları eğittiniz için pişman değil misiniz."

Cevabı çok nettir:

"Dünya tarihi için hangisi daha önemlidir

El Kaide, Taliban mı, yoksa Sovyet İmparatorluğu'nun çökmesi mi"

Bugün, ABD yetkililerine aynı soru sorulduğunda cevap değişmeyecektir:

"ABD için hangisi daha önemli

IŞİD, El Kaide, HTŞ mi, yoksa Orta Doğu'nun şekillendirilmesi mi"

ABD'nin değişmeyen stratejisi budur...

Sorun, ABD'nin bu politikasını destekleyen Müslüman ülkelerin varlığıdır.

Sorun, Irak'ın, Libya'nın ve Suriye'nin parçalanmasında, bazı Müslüman ülkelerin ABD'nin yanında yer almasıdır.

7 Ekim 2023'te, HAMAS'ın İsrail'e saldırısı da bu stratejinin bir ürünüydü.

ABD ve İsrail'in, bölgeyi şekillendirmek için bir işaret fişeğine ihtiyaçları vardı.

HAMAS, bu fişeği ateşledi.

Peki ne oldu..

İlk adımda, Gazze yerle bir edildi...

Yüzbinlerce masum Filistinli yerinden oldu, binlerce Filistinli yaşamını kaybetti.

Ve HAMAS'ın gücü kırıldı.

İkinci adımda, İsrail Lübnan'ın güneyini işgal etti.

HİZBULLAH'ın gücü kırıldı.

Üçüncü adımda, tıpkı Afganistan'da olduğu gibi, ABD'nin desteklediği Suriye El Kaidesi HTŞ vasıtasıyla Esad devrildi.

Ama, HTŞ'yi ABD'den daha fazla destekleyen Müslüman ülkeler de oldu.

Peki ne oldu..

İsrail, Suriye ordusunun alt yapısını ve savaşma gücünü yok etti.

Su kaynaklarının yer aldığı, Suriye'nin güneyini işgal etti.

Başka ne oldu..

Türkiye'nin BEKA sorunu olarak gördüğü ve bu amaçla üç büyük operasyon düzenlediği PYDPKK terör örgütü, altın yılını yaşadı.

ABD ve İsrail'in desteğiyle, özerk veya benzeri bir yapıya kavuştu.

PKKPYD, Suriye'nin enerji ve su kaynaklarının üzerine oturdu.

Başka ne oldu..

Türkiye'nin, Suriye'de PYDPKK'ya operasyon yapması engellendi.

Başka ne oldu..

Türkiye'ye verilmesi planlanan, Suriye Humus'taki T4 üssünü İsrail vurdu.

Başka ne oldu..

İsrail Savunma Bakanı:

"Suriye lideri Colani'yi uyarıyorum. Eğer düşman güçlerin Suriye'ye girmesine ve İsrail'in güvenlik çıkarlarını tehdit etmesine izin verirseniz, çok ağır bir bedel ödersiniz", açıklamasını yaptı.

Yani, İsrail Türkiye'yi "düşman" olarak adlandırdı.

Türkiye, yazılı olarak bu açıklamaları kınadı.

Ama...

İsrail, hiç gizlemeden Suriye'de istediği zamanda, istediği hedefi vuruyor mu

Evet...