2 Ağustos 1990'da Irak, Kuveyt'i işgal etti.
ABD öncülüğünde İngiltere, Fransa ve Suudi Arabistan'ın da yer aldığı 37 ülkeden bir koalisyon oluşturuldu.
Bu koalisyon, 17 Ocak 1991'de Irak'a karşı Birinci Körfez Savaşı'nı başlattı.
★★★
Birinci Körfez Savaşı'ndan hemen sonra...
28 Şubat 1991'de, Kuzey Irak'taki Kürtleri Saddam Hüseyin'e karşı korumak için, ABD liderliğinde İngiliz, Fransız uçak ve helikopterlerinden bir kuvvet oluşturuldu.
Bu kuvvet; Türkiye'de konuşlandı.
Adana'da İncirlik ve Diyarbakır'da Pirinçlik üslerinden, "Çekiç Güç" harekâtını gerçekleştirdi.
Meşhur, "Çekiç Güç" budur...
★★★
Irak Hava Sahası'nda 36'ncı paralelin kuzeyi ile 32'nci paralelin güneyi, "Uçuşa Yasak Bölge" ilan edildi.
Bu bölge, Irak Hava Kuvvetleri'ne yasaklandı.
Bu uygulama, 2003 yılına kadar 12 yıl sürdü.
12 yıl boyunca "Çekiç Güç", Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti'nin kurulmasında şemsiye görevi yaptı.
Ve yine, aynı "Çekiç Güç" PKK terör örgütünün canlanmasına uygun ortam sağladı.
★★★
ABD'den Türkiye'ye "Çekiç Güç" gönderilmesini isteyen, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dı.
Özal, "Çekiç Güç" talebini Genelkurmay Başkanlığı'na danışmadan yaptı.
★★★
Genelkurmay Başkanlığı'nın o dönem hazırladığı raporlarda, "Çekiç Güç Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti kuruyor" değerlendirmesi yapıldı.
Dinleyen kim..
★★★
Cumhurbaşkanı Özal, sadece "Çekiç Güç"ü çağırmadı.
Saddam'dan kaçan Kürtlerin, Türkiye'ye girmesine de izin verdi.
Oysa Genelkurmay Başkanlığı, Kürt sığınmacıların Irak topraklarında belirlenecek bir bölgeye yerleştirilmesini ve insani yardımın bu bölgeye yapılmasını önermişti.
Dinleyen kim..
★★★
Özal'ın bu kararıyla, Saddam'dan kaçan sığınmacıların yanında çok sayıda PKK'lı terörist, silahlarıyla Türkiye'ye geçti.
PKK, bu yolla daha fazla güçlendi.
Güçlenen PKK'nın düzenlediği eylemlerle, çok sayıda kahraman şehidimiz oldu.
★★★
İşte böyle...
"Çekiç Güç"le ekilen rüzgâr, yıkıcı bir fırtınaya dönüşmüştü.
Sevr Antlaşması'nı çöplüğe atan kahramanlardan intikam alırcasına, Sevr'e giden yolun taşları tek tek döşeniyordu.
★★★
"Çekiç Güç"ten, 2003'e gelindiğinde...
ABD, 2003'te İkinci Körfez Savaşı'yla Irak'ı işgal etti.
ABD'ye, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Ürdün üs ve lojistik destek sağladılar.
Bir Müslüman ülke, diğer Müslüman ülkelerin işbirliğiyle parçalanıyordu.
Türkiye'yi yönetenler de, ABD'nin Irak'ta başarılı olması dileklerini iletiyorlardı.
★★★
Geldik, 2003'ten 2011'e...
ABD öncülünde oluşturulan koalisyon, 2011'de Libya'ya saldırı başlattı.
Libya lideri Kaddafi linç edildi.
Türkiye ve bazı Arap ülkeleri ABD'ye destek sağladı.
Oysa Kaddafi, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda büyük risk alarak, Türkiye'ye her türlü desteği sağlamıştı.
"Vefa" da kim oluyor..
★★★
Ve geldik 2011'den 2024'e...
Suriye lideri Esad, ABD'nin, İsrail'in, Körfez ülkelerinin ve Türkiye'nin desteğiyle devrildi.
ABD'nin, İsrail'in ve İngiltere'nin eğittiği El Şara, Suriye'nin geçici başkanı oldu.
Esad gitmiş, Türkiye'nin her alanda desteklediği El Şara gelmişti...
Türkiye çok mutluydu...
★★★
Saddam'ın, Kaddafi'nin ve Esad'ın devrilmesi, ABD ve İsrail'in Ortadoğu'daki stratejik hedefleriydi.
Ve hedeflerini başarıyla gerçekleştirdiler.
Tabii, Müslüman ülkelerin işbirliğiyle...
★★★
Taşlar, o denli ustalıkla döşeniyor ki...
Suriye'de iç çatışma, Mart 2011'de sözde "Arap Baharı" rüzgarıyla başladı.