Mustafa Kemal'in askeri olmayanlar

Tarih, 30 Ağustos 2024...

Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sona ermiş, Cumhurbaşkanı ve protokol tören alanını terk etmişlerdir.

Teğmenler, resmî törenden sonra kendi aralarında kılıç çatarlar.

Yani, üniversitelerde düzenlenen "kep atma" töreni gibi...

Okulu birincisi teğmen, "Subay Yemini"ni yüksek sesle arkadaşlarına tekrarlatır:

"Ant içeriz ki; laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır.

Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız! Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz!

Ne mutlu Türküm diyene!"

Yeminin ardından topluca, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye haykırırlar.

Yani...

Vatanın ve milletin namus ve şerefini koruyacaklarını...

Ülkenin bölünmez bütünlüğüne göz dikenler karşısında, kılıçlarının keskin olacağını söylerler.

Ve...

Ebedi Başkomutan'ın askerleri olduklarını vurgularlar.

Ödüllendirilmesi gereken bir duruş.

Asker olmanın gereğini yerine getiren bir haykırış.

"Subay Yemini", resmî törenden sonra yapıldı.

Emre itaatsizlik yoktur.

TSK'nın itibarını zedeleyecek, herhangi bir söz ya da davranış hiç yoktur.

Tersine, teğmenler vatanın, milletin namus ve şerefini koruyacaklarına olan kararlılıklarını vurgularlar.

Takdir edilmesi gereken bir tutum.

Ama...

Yeni Türkiye'de...

30 Ağustos 2024'ten, 31 0cak 2025'e kadar, beş aydır, bu teğmenler linç edilir.

Atatürk'ü sevmeyenler tarafından...

31 Ocak 2025...

Teğmenler ihraç edilir.

Bu gün, tarihe, bir kilometre taşı olarak kaydedilir.

FETÖ ve işbirlikçileri mutludurlar.

Şeyh Said yandaşları sevinçten uçmuşlardır.

Türkiye'yi parçalamak isteyenler zafer sarhoşudur.

Yıl, 1914...

Yarbay Mustafa Kemal, Sofya'da Askeri Ataşe'dir.

Balkan Savaşı felaketi, Mustafa Kemal'i derinden sarsar.

"Subay ve Komutanla Söyleşi" (Zabit ve Kumandanla Hasbıhal) adlı bir kitap yazar.

Kitapta, ordunun komutanlarını ağır şekilde eleştirir.

Ve der ki:

"Ordunun can damarı olup birçok geleneklere bağlı olarak gelişen ve tam olgunlaşan askeri disiplin duygularını, bugün Osmanlı Ordusu subayları içinde, gerçek anlamda görmeği istemek, insanın ruh halini bilmemek demektir."

Mustafa Kemal bu sözleriyle, askerlik sanatından uzaklaşmış ve siyasete bulaşmış bir ordunun durumunu yansıtıyordu.

Bu ordu, Selanik, Manastır, Üsküp gibi Türk kentlerini tek kuşun atmadan teslim etmişti.

105 yıl önce...

31 Temmuz 1920...

Düzenli ordunun kurulma dönemi...

Mustafa Kemal, Afyonkarahisar Kolordu Dairesi'ndedir.

Subaylara bir konuşma yapar:

"Milletimiz, ordusundan yoksun bırakılma girişimi ile karşı karşıyadır.

Orduyu imha etmek için, mutlaka subayını mahvetmek, aşağılamak lazımdır.

Komutanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar...

Millet, bağımsızlığının korunmasını ordudan, ordunun ruhunu oluşturan subaylardan ister...