İşbirlikçiler bitmez

1916-1918 yıllarında, Arapları Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklandıran İngiliz casus meşhurdur.

Yarbay Thomas Edward Lawrence...

"Osmanlı İmparatorluğu'nu Orta Doğu'da parçalama başarısını, yöredeki etnik mozaiği birbirine karşı kullanarak elde ettim" demişti.

Demişti ama...

Hayalciliğinin tepeden tırnağa hükmünü sürdürdüğü ve kişisel ihtirasın zirve yaptığı bir ülkeyi aklına getirmemişti.

22 Mayıs 1919'da, İngiltere Başbakanı Llyod George, "Türkiye sahneden siliniyor diye üzülecek değiliz" diyordu.

Neden üzülsün ki..

İşbirlikçiler ondan da mutlu...

22 Temmuz 1920'de, Saltanat Şurası'nda ünlü Sevr Antlaşması görüşülür.

Emekli General Rıza Paşa dışında tüm Şura üyeleri, Antlaşma'nın onaylanması yönünde kabul oyu verirler.

Osmanlı Devleti'nin idam fermanını kabul ederler.

Neden..

Padişahın saltanatını sürdürebilmesi için...

10 Ağustos 1920'de, Hadi Paşa, Rıza Tevfik ve Reşat Halis'ten oluşan Osmanlı Heyeti, Sevr Antlaşması'nı Paris'te imzalarlar.

Neden..

Padişahın makamını koruması için...

36'ncı Osmanlı Padişahı ve 115'inci İslam Halifesi Vahdettin, Osmanlı Devleti'nin idam fermanını işte böyle kabul eder.

Hiç direnmeden...

Ama...

Sevr'i tanımayan "Çılgın Türkler" vardı.

Ankara'da Mustafa Kemal Paşa'nın Başkanı olduğu TBMM Hükümeti, bu Antlaşma'yı yok sayar.

Antlaşma'yı onaylayan Saltanat Şurası üyelerini ve imzalayan heyet üyelerini, 19 Ağustos 1920'de vatan haini sayarak vatandaşlıktan çıkarır.

Padişah Vahdettin ve Başbakan Damat Ferit durmaz.

Milletin şeref ve namusu için, kanını döken askerlere karşı dinsel savaş açarlar.

11 Nisan 1920'de, Padişahın onayıyla dönemin Şeyhülislamı Dürrizade Abdullah Millî Mücadele'ye karşı fetvalar verir.

Fetvalar, İngiliz ve Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya atılır.

İşbirlikçi gazetelerde yayımlanır.

Fetvaların özeti şöyledir:

"Padişahın izni olmadan işgalcilere karşı duranları, asker ve para toplayanları tek tek veya topluca öldürmek, din gereği ve görevidir! Milliyetçi öldürenler gazi sayılır, bu yolda ölenler şehit!"

Bununla da yetinilmez...

Damat Ferit Hükümeti'nin medrese çıkışlı Adalet Bakanı Ali Rüştü Efendi, çıtayı yükseltir.

"Yunan ordusunun başarısı için dua edilmesini" ister.

Trakya, Balıkesir, Bursa ve Uşak'ın Yunanlarca işgal edilmesi üzerine, çıtayı daha da yükseltir.

"Yunan ordusunun ilerlemesi hükümetimizin programına uygundur" diye haykırır.

Yunanların işgal etmediği illeri, "kurtarılmamış iller" olarak tanımlar.

Vatan hainliği çıtasının zirvesi yoktur, çünkü.

16 Nisan 1920'de, İstanbul'da Askeri Ceza Mahkemesi'nin başına Millî Mücadele karşıtıNemrut Mustafa Paşagetirilir.

Bu mahkeme, 11 Mayıs 1920'de Atatürk ve bazı arkadaşlarını idama mahkûm eder.

Padişah Vahdettin de, bu idam kararını gecikmeden 24 Mayıs 1920'de onaylar.

8 Temmuz 1920'de, İngiliz desteğindeki Yunan Ordusu Bursa'yı işgal eder.

Venizelos'un oğlu Sofoklis, Osman Gazi'nin mezarına gelir, sandukayı tekmeler.