26 Ağustos 1922, saat 05.30... Büyük Taarruz topçu ateşi ile başlar. Başkomutan Mustafa Kemal, Kocatepe'dedir... Vatan işgalden kurtulur. Bu kahramanların türküsüdür. Hep gururla söyleyeceğiniz...
Türk İstiklal Savaşı, 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgaliyle başlar.
İngiliz desteğindeki Yunan ordusu, Batı Anadolu'yu işgal ederek Ankara yakınlarında Polatlı ve Haymana'ya kadar ilerler.
1683'te Viyana bozgunuyla başlayan toprak kaybı, 238 yıl sonra 13 Eylül 1921'de, Sakarya Meydan Muharebesi Zaferi'yle durdurulur.
★★★
Sakarya Zaferi'nin hemen ardından, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 15 Eylül 1921'de tüm yurtta seferberlik ilan eder.
★★★
Bu dönemde, yabancı uzmanlar:
"Türk Ordusu, çıplak denilecek kadar kötü giydirilmişti" derler.
Türk Ordusu'nun taarruz edebileceğine, içeride ve dışarıda inanan pek yoktur.
★★★
Bu arada, Padişah Vahdettin Saray'da kalabilmek için her yolu denemektedir.
Sadrazam Tevfik Paşa, Vahdettin adına İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold ile 25 Mart 1922'de çok gizli bir görüşme yapar:
★★★
Tevfik Paşa:
"Efendimiz (Vahdettin), bizimle hemen bir anlaşma yapmanız koşuluyla, İstanbul ve anakkale boğazlarının korumasını ebediyen İngiltere'ye vermeyi taahhüt ediyor. Korumak için gerekli toprakların idaresi de İngiltere'ye bırakılacak...
Böylece bütün İslam aleminde, İngiltere'nin halifeliğin koruyucusu, hatta ortağı olduğunun anlaşılacağını ümit ediyor..."
★★★
Rumbold, bu öneriye inanamaz.
ünkü, İngiltere'nin barış planı bile Türkiye'nin bu kadar aleyhinde değildi.
Vahdettin, İngiltere'yi halifeliğe ortak ediyor, boğazları bile gözden çıkarıyordu.
★★★
İngiliz uzmanlar, Yunan savunma hatlarını beğenirler.
Afyon bölgesinde, Yunan savunma mevzilerini inceleyen bir İngiliz kurmay subayın verdiği rapor:
"Türkler bu mevzileri dört-beş ayda ele geçirebilirlerse bir günde düşürdüklerini iddia edebilirler."
★★★
Batı Cephesi takviye edilir ve asker mevcudu ilk defa 200 bine çıkarılır.
Ancak, İngiliz desteğindeki Yunan ordusu, asker sayısı ve silah yönünden üstündü.
Bu üstünlüğe karşı, Mustafa Kemal Paşa, gizlilik, aldatma ve baskına dayalı bir plan hazırlar.
★★★
28 Temmuz 1922...
Aldatma ve gizlilik kapsamında, ordu birlikleri arasında, Akşehir'de futbol maçı düzenlenir.
Bu haber, basına verilir.
Komutanlar da bu maça katılırlar.
Amaç farklıdır, çünkü aynı günün akşamı komutanlarla taarruz planı görüşülecektir.
★★★
28-29 Temmuz 1922 gecesi...
Akşehir'de, saat 21.00'de Başkomutan, İsmet Paşa, Fevzi Paşa, ordu ve kolordu komutanlarıyla toplantı yapar.
Taarruz planını, tüm ayrıntılarıyla görüşürler.
★★★
Plan, çok risklidir.
2'nci Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa, plana şiddetle karşı çıkar.
Ve şu ünlü sözü söylediği belirtilir:
"Buna karar verenler, tarihe karşı büyük vebal altında kalırlar. Adama vatan haini derler. Hepimizi meclisin önünde asarlar."
★★★
Mustafa Kemal Paşa'nın cevabı sert olur:
"Korkmayın paşam. Tarihe ve millete karşı bütün sorumluluk bana aittir."
★★★
Plan tamamdı, ancak...
Ordunun ihtiyaçlarının karşılanması için, önemli bir sorun vardı.
Hazinede para yoktu.
Ordunun taarruza kadar, iki milyon yüz bin liraya ihtiyacı vardı.
★★★
Başkomutan, Maliye Bakanı Hasan Fehmi (Ataç) ve Milli Savunma Bakanı Kazım (Özalp) Paşa'yı çağırır ve şunu söyler:
"Hindistan Müslümanlarının yolladığı 600 bin lira bankada duruyor... Kimseye de dokundurtmadım. Bu parayı Maliye Bakanlığı emrine vereceğim. İlk ihtiyaçları karşılar."
Maliye Bakanı Hasan Fehmi Bey'e de "Geriye bir buçuk milyon lira kalıyor. Onu da Maliye Bakanı olarak siz bulacaksınız" emrini verir.
Hasan Fehmi Bey çaresizdir: "Nerden Bulabileceğim hiçbir yer yok."
Başkomutan kesin bir dille, "Bunu ben bilemem... Siz, bu göreve işte bu zor gün için seçilmiştiniz."
★★★
Hasan Fehmi, çok huzursuzdur.
Tüm sorumluluk ona kalmıştır.
Gece uyuyamaz...
★★★
Hasan Fehmi Bey'den, o günleri dinleyelim:
"Ordu Defterdarlarından hesap istedim. Baktım ki bazı birliklerde iki ay, bazılarında on dört ay aylık almamış subaylar var..."
Evet, maaş alamadığı için ailesine bile para gönderemeyen bu kahramanlar, kanlarıyla vatanı yeşertmeye devam ediyorlardı.
★★★
Hasan Fehmi, devam eder:
"Hiçbir yerde metelik kalmamıştı. Osmanlı Bankası'nın Ankara Şubesi Müdürü Bojeti'yi çağırttım. Dedim ki: Maliyeye bir buçuk milyon lira lazım. Bizim yönetimimizdeki bölgelerde 16 şubeniz var. İstediğim parayı vermezsen şubelerinizin 16'sına da el koyar, kasalarınızdaki bütün parayı tutanak karşılığında alırım. Düşünmek için sana bir saat süre veriyorum, git düşün, cevabını ver...
Böylece, istediğimiz bir buçuk milyon lirayı Osmanlı Bankası'ndan aldık."
Zaferden sonra, alınan borç Osmanlı Bankası'na tam olarak ödenir.
İşte, Cumhuriyet böyle kuruldu...
'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri!'17 Ağustos 1922...
Gizlilik ve aldatma kapsamında Ankara'da büyük ziyafet verileceği ve yüksek rütbeli komutanların katılacağı haberi yayılır.
Başkomutan, bu aldatma haberi yayıldığında cepheye, Akşehir'e gelir.
★★★
26 Ağustos 1922 saat 05.30...
239 yıldır özlenen, Büyük Taarruz topçu ateşiyle başlar.
Düşman, hiç beklemediği bir yerden baskına uğramıştır.
26 Ağustos'ta, Yunan ordusunun ilk mevzileri ele geçirilir.
★★★
27 Ağustos'ta, Türk Kuvvetleri Sincan ve Afyon ovalarına iner.