Boğazlıyan Kaymakamı'ndan Teğmen Ebru'ya
6'ncı Mehmed Vahdettin, son Osmanlı Padişahı ve 115'inci İslam Halifesidir.
13 Kasım 1918...
Osmanlı'nın Başkenti İstanbul işgal edilir. Padişah Vahdettin direnmez. Makamını korumak için, İngilizlerle adeta ortaklık kurar.
Vahdettin, İngiltere'yle sorun yaşamamak için, sözde "Ermeni Soykırımı"nı kabul etmekte bile bir sıkıntı görmez.
İngiltere, Padişah'a talimat verir.
İngiliz savaş esirlerine kötü davrananların ve sözde "Ermeni Soykırımı"na karışanların cezalandırılmasını ister.
16 Aralık 1918...
Sözde "Ermeni Soykırım" yalanıyla, Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey tutuklanır.
Meşhur Bekirağa Bölüğü'ne, askeri cezaevine atılır.
O dönem Silivri yoktu...
Padişah ve Başbakan Damat Ferit, muhalifleri Bekirağa Bölüğü'ne gönderirlerdi.
5 Şubat 1919...
Mehmet Kemal'in yargılaması başlar. Mahkeme üyelerinden bazıları, Ermeni'dir.
Tesadüf bu ya... Tanıkların da çoğu Ermeni'dir.
İşte bu mahkeme, 8 Nisan 1919'da Boğazlıyan Kaymakamı'nı idama mahkûm eder.
Türk halkı, idam kararını yoğun gösterilerle protesto eder.
Tek amacı iktidarını korumak olan Padişah Vahdettin, kamuoyunun tepkisine aldırış etmez.
Ve İngilizlere şirin görünmek için, Boğazlıyan Kaymakamı'nın idam hükmünü onaylar:
10 Nisan 1919...
Suçsuz Mehmet Kemal, Beyazıt Meydanı'nda asılır.
İdam Fetvası da, idamdan bir gün sonra gelir.
Mehmet Kemal Bey'in asılmadan önceki son sözleri şöyledir:
"Sizlere yemin ederim ki ben masumum! Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet!"
İdamdan 3.5 yıl sonra...
14 Ekim 1922...
Ankara'da, Mustafa Kemal Paşa'nın Başkanı olduğu TBMM, Mehmet Kemal'e "Milli Şehit ünvanı verir.
Tarih, Boğazlıyan Kaymakamı'nın idamını onaylayan Padişah Vahdettin'i hain olarak kaydeder.
Aynı tarih, Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Beyi kahraman ilan eder.
Mehmet Kemal Bey'in idamından 105 yıl sonra...
30 Ağustos 2024...
Kara Harp Okulu mezuniyet töreni.
Birincilikle mezun olan kadın teğmen, resmi mezuniyet töreni sonrası, "Subay Yemini"ni kılıç çatarak ettirir.
Teğmenler, yeminin ardından topluca, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye haykırırlar.
Yemin metninde, Cumhuriyet'e, vatana, millete bağlılık sözleri vardır. Her subayın etmesi gereken bir yemindir.
Normal koşullarda, bu davranışlarından dolayı ödüllendirilmesi gereken teğmenler, neredeyse darbeci ilan edilirler.
Beş teğmen, "Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası" istemiyle, Yüksek Disiplin kuruluna sevk edilir.
"Askeri disiplinin ağır bir biçimde zedelenmesi ve emirlere itaatsizlik edilmesi..." gibi gerekçelerle...
Türk kamuoyu, teğmenleri yoğun şekilde destekler.
Teğmenlerin yargılanmasına karşı protesto mitingleri yapılır.
Fakat, devletin sivil ve askeri yetkilileri oralı bile olmaz.