Anahtarı İmralıda olan parçalanma projesi
1999'da teröristbaşı Abdullah Öcalan yakalandı. Türkiye'ye teslim edildi. Terör örgütü, büyük bir şok yaşadı. Terör eylemleri durma noktasına geldi.
3 Kasım 2002... Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelir.
22 yıldır Türkiye'yi yöneten parti iktidara geldiği zaman, terör olayları minimize edilmişti.
PKK terör örgütünün gücü de, iyice zayıflamıştı.
Millî Savunma Bakanlığı'na göre, 2002 yılındaki şehit sayısı altı güvenlik görevlisidir.
2002'den beş yıl sonra... Terör eylemleri, 2007-2008 yıllarında zirveye ulaşır.
Ve büyük bir adım atılır.
Temmuz 2009... İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Demokratik Açılım Süreci"nin başlatıldığını açıklar.
PKK terör örgütüyle görüşmeler yapılır. Teröristbaşı Öcalan'ın çağrısı ve açıklaması, günlerce konuşulur, tartışılır... PKK'ya, Öcalan'a övgüler yağdırılır.
Devletin, PKK'yı taraf aldığı, Oslo'da görüşmeler yaptığı ortaya çıkar.
"Demokratik Açılım", çok çok değerliydi. Çünkü, 12 Haziran 2011'de genel seçimler vardı.
Ve bu seçimler, siyasi iktidar için çok çok önemliydi.
2013... "İkinci Açılım Süreci" (Çözüm Süreci) rüzgârı estirilir.
Öyle bir rüzgâr ki...
Diyarbakır Valiliği önündeki, "Ne Mutlu Türküm Diyene" yazısı kaldırılır.
Bu rüzgâr o kadar önemliydi ki... 30 Mart 2014'te yerel seçimler yapılacaktı.
Sadece yerel seçimler değil, çok önemli iki seçim daha vardı.
10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanı seçimleri.
Ve Haziran 2015'te genel seçimler...
Bu seçimler de, çok çok çok önemliydi.
Terörle mücadele tarihinde, yapılmaması gereken stratejik hatalar yapılır. "İkinci Açılım Süreci", büyük bir hezimetle sonuçlanır.
Sonuçlanır ama, siyasi iktidar ülkeyi yönetmeyi sürdürür.
31 Mart 2024 yerel seçimleri... Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 1977'den sonra ilk kez birinci parti olur.
2004'te ekonomi, Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşarken; sığınmacı sorunu, tüm toplumu olumsuz etkilerken...
İşte, böyle bir atmosferde, Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması gerekiyordu...
Elde, önemli bir kart vardır.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi (DEM) Partisi'nin desteğinin sağlanması ve Kürt seçmeninin oyunun alınması.
Tarih tekerrürdür...
Ve 2024'te, "Yeni Çözüm Süreci" başlatılır.
28 Kasım 2024... DEM Partisi heyeti, İmralı'ya gönderilir. Teröristbaşıyla görüşülür.
Tıpkı, 2009 ve 2013'teki süreçlerde yapıldığı gibi...
Aktörler aynı... Ama, asıl aktör ABD'dir...
Bu yeni "Çözüm Süreci", diğerlerinden çok daha değerli ve farklıdır.
Çünkü, 2025 ya da 2026'da Türkiye'de erken bir Cumhurbaşkanlığı seçimi planlanmaktadır.
Ve bu seçimler, öyle böyle değil...
Siyasi iktidar için gerçekten, çok çok çok önemlidir.
"Yeni Çözüm Süreci"yle, Türkiye'yi değiştirme projesi de yürürlüğe konmuştur.
Birinci halka, "Yeni Anayasa"dır.
Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine dokunulamazsa bile, Anayasa'nın 42 ve 66'ncı maddeleri hedeflenmiştir.