"…kelâmın tabakaları, ulviyet ve kuvvet ve hüsn-ü cemâl cihetinden dört menbaı var: Biri mütekellim, biri muhatap, biri maksat, biri makamdır. Ediplerin, yanlış olarak yalnız makam gösterdikleri gibi değildir. Öyle ise, sözde kim söylemiş, kime söylemiş, niçin söylemiş, ne makamda söylemiş ise bak. Yalnız söze bakıp durma."25.Söz
CMK md.58–5726 SK. md.3 ile yürürlüğe giren "gizli tanık" uygulamaları, Sayın Erdoğan'ın "Allah'ın bir lütfu" diye nitelediği 15 Temmuz darbe senaryosundan beri ilgili mahkemelerde aslî bir uygulama olarak tatbik edilmekte. Bu durum; "Yalnız söze bakıp durma" ikazıyla tavsiye edilen "Kim söylemiş Kime söylemiş Ne için söylemiş Ne makamda söylemiş" kıstaslarına "Ne zaman söylemiş, nerede söylemiş" kriterlerini de ilâveyi lüzumlu kılmıştır.
Mezkür kanun, şahidin kimlik ifşâsı, kendisi, ailesi için bir ciddî tehlike doğurabilecekse, tanığı koruma maksatlı vâzedilmiştir lâkin uygulama..
AKP'nin A'sını imhâya -sanki- yeminli savcılarımız ilk iş olarak sanığa yönelttikleri isnadın en üst ceza sınırını zikredip "...yıla kadar ceza alabilirsin. Gizli tanık olup itirafta bulunur ve suç ortaklarını ifşa, ihbar edersen ceza almadan da kurtulabilirsin" teklifini yapmakta. Bu tür teklifleri reddettiğinden nâhak yere tutuklanan ya da suçlu olduğu halde "gizli tanık" olup iktidar muhalifi sanıklara iftira ederek paçayı kurtaran suçluların mebzul örneklerini görmüş/işitmiş olan sanıklar, bu çeşit teklifleri kabul etmekte ve yaptıkları isnat ve itirafların kıymetine(!) göre de tamamen serbest kalabilmekteler.
Meselâ 15 yılda 594 kamu ihalesi alan iktidara yakın bir "işadamı" kamu kurumlarından ve AKP'li belediyelerden aldığı 300 küsur ihalenin bir tekinden dahi soruşturulmazken, sadece muhalefet belediyelerinden aldığı az sayıdaki ihalelerin soruşturulmasında "gizli tanık" olarak iftiraya zorlanıyor.
"Suç örgütü lideri" olarak 704 yıl hapsi istenen "işadamı" gizli tanık, 45 kez "duydum", 50 kere "düşünüyorum", 104 defa "olabilir" diyerek hiçbir delil ve görüntü kaydı, bilgi ve belge koyamadan, tek bir şahit gösteremeden yaptığı ithamlarla paçasını kurtarıp tutuklanmıyor ve havuz medyasının gülü olarak beyanatlar vererek diyet ödüyor fakat suç isnat ettiği sanık başkanlar, ceza üst sınırı 2.5 yılı geçmese dahi onun temelsiz isnatlarıyla tutuklu yargılanıyorlar.
Bir sözü değerlendirme kriterleri arasına , "Kim söylemiş Kime söylemiş Niçin söylemiş Ne makamda söylemiş"e ilâveten "Ne zaman söylemiş, nerede söylemiş" kriterlerini de lüzumlu görmemizin sebebi işte bu tür uygulamalardır.

2