Sultandağlarından bir yıldız kaydı
Yolculuk içinde başka bir mukadder bir yolculuğun hükmüne icabet eden Mehmet Ali Koçer, Nur davasını hayatının merkezine koymuş bahtiyarlardandı. Kur'ân hakikatlerine hizmet eden faziletli insanlar gibi O da ölümden korkmayan ve ebet yolculuğunu vuslata giden adımlar olarak kabul edenlerdendi. Herkesi şaşırtan haliyle sanki "Ölümden ürküp, kabirden korkup başını çevirme. Merdâne kabre bak, dinle, ne talep eder Erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak, ne ister." (Sözler) der, gibi kalbindeki imanın gücüyle tereddütsüz, telaşsız, sükûnet ve rıza ile ölümü karşılamıştı.
Gayet sağlıklı, hizmet eri mizacı ile bilinen gayretli çalışmalarıyla sahavet ve şefkati şiar edinmiş mümtaz insan Mehmet Ali Koçer, eşiyle birlikte Edirne'ye Kızını ziyarete gitmişler. Dönüşte İstanbul'daki yakınlarını, Bursa'daki akrabalarını ziyaret ettikten sonra Afyonkarahisar'a dönmek üzere otobüs bileti almışlar. Bu seri ziyaretlerin bir veda ve helâlleşme ziyareti olduğu sonradan anlaşılmış! Evden otogara gitmek üzereyken istifra etmiş. O önemsememiş, yola devam etmeyi istemiş. Oto garda tekrar istifra edince 112 çağrılmış. Mide kanaması teşhisi ile hastaneye kaldırılmış ve müdahalelerden sonuç alınamamış, 14.07.2025 Pazartesi günü Hakkın rahmetine vasıl olmuş.
O İskenderun Demir elik Fabrikasından emekli olmuştu... İskenderun'da körfezin gerdanlığı sayılan sahil kordonunda gezerken, denizin mavi köpüklü sularının muhteşem manzaralarını Ayetü'l-Kübra ufkundan tefekkür ederken, aklında, duygularında, özlemlerinde hep Sultandağları vardı. Doğup büyüdüğü memleketini altın kafesteki kuşlar gibi "Ah vatan!" diye hayal ederdi. Üçkuyu Köyünün dağlarını, yaylaları, ormanlarını, bağ ve bahçelerini özlüyordu...
Daha önemlisi Sultandağı Eğitim ve Kültür derneğinin asmalı binasında Risale-i Nurları hizmet kervanında üzerine düşen vazifeleri deruhte edecekti. Verilen her görevi hakkıyla ifa eder, herkesle dostluk kurar, sohbet ederdi. Geceleri az uyku uyur, ahiret hazırlığına fazla vakit ayırırdı. Geçtiğimiz Haziran'da Sultandağı'nda okuma programına gelen ilahiyatçı gençlere sevinçle yemekler, tatlılar, meyveler ikram ediyor, onların Nurları mütalaa ederek okumaları, ders yapmaları, Kur'ân tilavetleri, tesbihat yapmalarına mest oluyordu.
Mehmet Ali Koçer, tanıştığı insanlar üzerinde iz bırakan hasletleri vardı. Eskişehir'den Okuma programına Sultandağı'na gelenlerin abisi Pideci Fahri, Dr. Mevlüt ve İbrahim Yıldırım Cenaze merasimi için gelmişler. Fahri Abi, Merhum M. Ali'den sitayişle bahsederken gözleri yaşardı. "Anahtar maskotun güzelmiş." dedim, hemen çıkardı verdi. Almadım, ısrarla kabul ettirdi, diye onu anlattı.