Barla, Bediüzzaman'ı tanıyanların, Risale-i Nurları okuyanların, Kur'ân ve iman davasına gönül veren, dost olan, muhabbet eden insanların gözdesi güzel, şirin ve mübarek bir beldedir.

Şirin Barla'nın en gözde mekânı: Yenı Asya Sosyal Tesisleri Yenilendi

Bir asır önce Bediüzzaman'ın memleketinden bir suçlu gibi nefyedilerek her şeyden mahrum ve mağdur olarak, küçük bir köy olan Barla'da, ikamete mecbur edilmiştir.

Barla yüksek, dağlar, gür ormanlar, sarp yamaçlar ve Eğirdir gölü ile çevrili güzel manzaralarıyla Risale-i Nurların yazılıp çoğaltıldığı kutlu bir mekân, unutulmaz bir merkez olmuştur.

Bediüzzaman'ın hayatında, hatıratında, eserlerinde, talebeleriyle sekiz sene kaldığı Barla'nın Risale-i Nur'un telif tarihinde önemli bir yeri vardır. Risale-i Nurların telif edildiği, çoğaltıldığı ve muhtaç gönüllere ulaştırıldığı bir merkez olması nedeniyle Üstad, Barla'ya "Risale-i Nur'un birinci medresesi ve tarlası" olduğunu ifade etmiştir.

Bediüzzaman'ın yıllar sonra ziyaret ettiği Barla...

Bediüzzaman yıllar sonra ziyaret ettiği Barla'yı "Aynen Nurs köyü vaziyetindeki o eski medresem gibi ve Nur'daki babamın aynı hanesi gibi ve hakikî meskat-ı re'sim (doğum yerim) Nurs'a gelmişim gibi gayet hazîn ve lezzetli bir haleti hissettim." dediği Barla'da "Risale-i Nur'un telifine merkez ve dershane olmuş yerlerini gezdim." ifadeleriyle Barla ile ilgili hissiyatını, duygularını, unutulmaz hatıralarını, sevgisini, hasretini dile getirmiştir.