Kapalı kale

Trabzonspor kış transfer döneminde iki oyun kurucusunu kaybetti. Tutmak istedi, tutamadı anlamında kullanmıyorum burada kaybetti kelimesini. Abdülkadir'in de; Bakasetas'ın da heyecan seviyesi dolmuştu, yolları ayırdılar. Peki iki oyun kurucusunu kaybettiği ve onların yerine futbolcu almadığı dönemde Trabzonspor'un oyun kurucuları kim Enis Bardhi o pozisyonda olduğu için hemen onu işaret edersiniz. Trezequet dersiniz. Yine önde Visca'yı söylersiniz. Üçü de ağız dolusu, budur diyeceğiniz kıvamda değil. Trabzonspor'un oyun kurucusu kesinlikle sağ beki Thomas Meunier... Jens Larsen bir tempo oyuncusuydu. Fakat ne topla yaptığı işler ne de topsuz oyunda maça ağırlığını koyabiliyordu. Meunier oyun kurucu bir sağ bek olarak kendi kalesinden itibaren oyun inşa etmek isteyen Abdullah Avcı takımı için biçilmiş kaftan. Onun önderliğinde Visca da daha rahat oynuyor. Trezequet'nin kupadan formda dönmesi, Abdülkerim Bakasetas birlikte oynar mı karmaşasının rafa kalkması da dört maçtır daha güvenli oynamalarını sağlıyor. Elbette dün Adana Demir Spor'un on kişi oynamasının da rahat oyunlarına yardım ettiğini söylemek gerek. Balotelli sahada olmasına rağmen, temposu, vücut dili, gücü, kilosu ve oynama isteği ile oyunda yoktu. Takımını bir saat boyunca bir kişi eksik bıraktı. Hikmet Karaman onu ilk yarı santrforda, ikinci yarı santrforun arkasında konumlandırdı. 'Koşmayacaksan en azından burada koşma, oyun aklını ve pas kalitenle oyna' dedi. İlk yarıya göre daha akıllıca plandı. Son yarım saat Abdullah Avcı Afrika Uluslar Kupası'ndan dönen Pepe ve Onuachu'yu takıma ısındırmaya çalışırken, Hikmet Karaman yaptığı değişikliklerle ön alandaki hareketliliği artırarak skor üretme peşindeydi. Trabzonspor'un değişikliklerle hücumda uyumunun bozulduğu, Adana Demir Spor'un ise hücum direncinin arttığı bir son yarım saat izledik. Ürettiği gol değil, sadece gerginlikti. Trabzonspor'un üç puandan daha fazla sevineceği durum, gol yemeden oynamaya devam etmesi. Kapalı gişe oynamıyor fakat kalesi kapalı.