Mutluluğun resmi
Sonuçlarda bağımsız, bizim takımın en iyi orta saha üçlüsü dün sahaya çıkan oyunculardır. Hırvatistan deplasmanında bu üçlü ile rakibe açık ara üstün oyun üstünlüğü kurup istediğimiz sonucu almıştık.
Salih Özcan, İsmail Yüksek ve Hakan Çalhanoğlu... Dün Hakan, rakip kaleye biraz daha yakın oynadı. Santrforsuz oyunda golü Hakan ve Arda'nın ayağından aradık.
Gerçek ve formda bir santrfor bulduğumuzda, sağ kanada geçmiş Arda Güler ile bu orta saha üçlüsü çok daha iyi iş yapacak ilerleyen yıllarda. Elbette bizim derdimiz bugün. Arda Güler'i sahte dokuz gibi de değil, dümdüz özgürlük verilmiş on numara gibi oynattık.
Beklerinden destek alan sağda Barış Alper, solda Kenan Yıldız; ortada topa yön veren Arda ve Hakan ile topu Çekya ceza sahasına getirmekte zorlanmadık. Ancak topu pozisyona çevirmeyi başaramadık. lk yarıda topa 71 oranında sahip olduk, ancak sadece amaçsız 8 şut attık (0 isabetle).
İlk kırk beş dakikanın yarısını on kişi oynayan Çekya, üstünlükleri yüksek toplar ve kontra ataklarla, dozu azalsa da yüklenmeye devam etti. Maçın en tehlikeli atağı karşı karşıya pozisyonda Jurasek'in şutunu Mert Günok'un göğsüyle önlediği Çekya kontrasıydı.
Top bizdeyken, gerideki dengesiz yerleşimi cezalandırabilecek bir takımla oynadığımızı tekrar hatırlatan bir andı. Devre arasında sarı kartlı oyuncumuz Salih'in yerine Kaan girdi.
İlk yarıya göre daha farklı bir hücum agresifl iği sergileyen takımımızın bu taktiği, Hakan'ın golüyle sonuçlandı. Haksız eleştirilen Hakan Çalhanoğlu, basın toplantısında konuşurken düğümlenen boğazının duygusuyla vurdu. Gol güzeldi, önemliydi ve onun atması daha da değerliydi.