Daum Fenerbahçesi gibi
Ligin ilk iki maçında en iyi futbol oynayan takımıyla potansiyeli en yüksek takımı karşı karşıya geldi. Fenerbahçe açısından zor deplasmanda Fred işleri kolaylaştıran bir gol attı. Topa verdiği falso birinci sınıftı. Gökhan'ı çaresiz bıraktı. Sete yerleşmeden, orta sahada iyi yerleşip kazandığı toplarla atak yapmak isteyen sarı lacivertliler, bu golden sonra daha fazla şans yakalayabilirdi. Ancak girdikleri tek pozisyon Dzeko'nun çaprazdan kaçırdığı gol pozisyonu oldu. Dzeko orta sahada topu kazanıp yön vermekte ne kadar iyiyse, ilk kırk beş dakikada hücuma katkıda enerjisi düşük bir görüntü verdi.
İlhan Palut Saint Maximin'nin hızlı çıkışlarına karşı önlem almış. İkili sıkıştırmalarla onu sürekli kontrol ettiler. Fenerbahçe de sol kanadı kullansa da Saint Maximin'i etkili kılamadı. Dün orta sahanın merkezinde Fred ve İsmail bir kez daha gösterdi ki, bu ikili Fenerbahçe'nin olmazsa olmazlarından. Fred demişken, hakemin Fenerbahçe'nin kilit ismine maçın hemen başında çok kolay bir sarı kart çıkardığını ve tedirgin oynamak zorunda bıraktığını da unutmamak gerek.
Fred buna rağmen harika maç çıkardı. Hem kendi oynadı hem de takımı oynattı. Topu yönlendirmesi, topsuz oyunda koşuları izlemesi keyifli bir oyun ortaya çıkardı. Tadiç'in pas isabeti, Dzeko'nun kaçırdıklarına rağmen topu yönlendirmesi, Saint Maximin'in ikinci yarı Taha'nın sarısı sonrası o alanı çok iyi kullanması, Szymanski'nin hareketliliği, Rizespor maçını neredeyse bir antrenman maçına çevirdi. Gökhan yediği gollerle taraftarından tepki görürken, doğal olarak rakibinin yaptıklarını göz ardı etti. Kabul etmek gerek, Fenerbahçeli futbolcular dün çok konsantreydi.