İnsan fıtratı gereği örneğe muhtaçtır.
Modern tabirle, pedagojik bir gerçeklik gereği insan görerek öğrenir.
İstemese de birilerine özenir, onlar gibi olmaya çalışır ve genellikle özenilenler galipdoğruideal görülenlerdir.
Rüzgârın önündeki yaprak gibi savrulup duranlar ya bir artisti ya bir müftî-yi mâcin'i ya bir siyasetçiyi ya bir ideolojik kahramanı ya da bir sporcuyu örnek alırlar.
Yani onların galibidoğrusuideali ve büyük gördükleri bunlardır.
İnsan örneksiz yaşayamaz. Bu zaviyeden dikkat kesilmek gerekir. Ve bir Müslümanın kusursuz örneği bellidir: Hz. Peygamber.
Dinden bir şubedir O'nu örnek almak ve sevmek.
İnsanın, bir güç olarak verilen akıl melekesi sebebiyle kendini Allah'tan azade görmesi nefsini tanrılaştırması demektir.
Müslümanlara yol gösterme telaşında olanların kahir ekseriyetinin dilinde müstakim çizgiyi işaret eden "Ehlisünnet" kavramı yuva yapmış durumda. Her biri kendini "müstakim" addediyor ve diğerini öteki sayıyor.
Kusursuz örneğe başvuru yaptığımızda O: "Ben ve ashabım gibi inanıp yaşayanlar" müstakim üzeredirler diyor.
Ee peki öyleyse!
Peygamberin örnek hayatını ve sünnetini derinlemesine öğrenerek, uygulama niyetiyle okuduğunuz da bugün kendini "müstakim" görenlerin çoğunun yanlış yolda olduğunu müşahede edebiliyorsunuz.
Elimizi vicdanımıza koyalım ve bunların Peygamberin örnek hayatında yerini bulmaya çalışalım!
Müstakim üzere olmayanlar istikamete engel olmuş olmuyorlar mı
Ya imanın en zayıf halkasını dahi yadsıyarak susuyorsak!
İslam'ın gizemli inanışları, esrarlı ritüelleri, kimsenin bilmediği makamları, babları, babaları yoktur. Bu gizemli edebiyat yapanlara meftun olanlar bocalayıp dururlar.
Dikkat edilirse bunların bir ortak yönü de gizemli söylemlerle cahil insanları aldatmalarıdır.
Anlatılanların ideolojik bir çorba olduğunu ve bu çorbanın zararlı olduğunu, bağırsakları bozacağını yeniden, bir kez daha, şiddetle ifade etmek isterim.
Asla delil sayılmayacak parça bilgilerle bir kurgunun beslenmesi istikamet midir
Bu millet kendi nadanlarının çekiştirmesinden bıktı artık.
Savrulan yapraklar gibi dinde yeri olmayan bir ideolojiyi tanrılaştırıyorlarilahlaştırıyorlar.