Son 21 günde Gazze'de 500'den fazla çocuk katledildi.
Bu cümleyi okudun!
Belki başını eğdin, belki gözlerini kaçırdın.
Bir istatistik değil.
Bu, toprağa düşen bir oyuncak, kan içinde kalmış bir pijama, sessizce haykıran bir anne, göğe savrulan bir çocuk kokusu.
Bir baba, gövdesi ikiye ayrılmış evladının alt yarısını battaniyeye sarıyor. Üst yarısı hâlâ enkaz altında.
Bir annenin kulağında hâlâ çocuğunun "Anne susadım!" fısıltısı çınlıyor. Terör çetesi İsrail füzeleri, suya koşan çocuğu toprağa düşürdü.
Sahra hastanesinde 23 bebek, oksijen yetersizliğinden birer birer can verdi.
Ve o an orada bulunan doktorun çığlığı:
"Onları anne sütüyle değil, gözyaşıyla besledik!"
Her bombayla bir sabah ezanı sustu, bir oyun yarıda kaldı, bir dua yetimleşti.
500 çocuk öldü!
Biz neyle meşguldük
Hangi dizinin finalini izliyorduk
Hangi indirimde hangi ürünü sepete ekliyorduk
Bir hırsızı aklama sevdasıyla meydanlara doluşan CHP, bütün ayrıntılarıyla senin de gündemindeydi değil mi
CHP'nin 21 gününde,
"Onur yürüyüşü!" vardı.
Laiklik alarmı vardı.
Cuma hutbesinin 'siyasal' olup olmadığı vardı.
Gazze yoktu.
500 çocuk yoktu.
"Gazze" kelimesi, BBC röportajında bir kez bile geçti mi
Hayır. Ama ne vardı
LGBT etkinlikleri desteklendi.
Cuma hutbeleri sorgulandı.
Namaz kılan gençlere "domuz bağcıları" dendi.
Ve en nihayetinde, halkın boğazından geçen yerli ürünlere bile boykot çağrısı yapıldı.
CHP, halkı kendi sofrasına düşman etti.
Çünkü CHP'nin ruhu gâvurun balkonunda,
Kalbi ise Siyonizm'in elit salonlarında atıyor.
Gazze alev alev yanarken...
Biz de ne oldu
Trendyol'da en çok satan ürün: Saç düzleştirici.
En çok izlenen video: Bir şarkıcının sahne kıyafeti.
TBMM'de tartışılan konu: Milletvekilinin saç modeli.
Sosyal medyada gündem: "Ghibli filtresiyle hangi anime karakterine benziyorsun" Modern cehaletin pastel tonlu versiyonu!
Cuma hutbesinde Gazze diyen imam protesto edildi.
Dua eden öğretmenler hakkında soruşturma başlatıldı.
Hiçbir şey yapmadık.
Yemeye devam ettik.
Gülmeye devam ettik.
Gazze için dua edenlere "şov yapmayın" dedik.
Gazze için saf saf toplananların önüne dikilen ah o medyatik putçuklar...
"Biz önde yoksak, bu yürüyüş olmaz" dediler.
"Kameralar bizi çekmiyorsa, dağılın buradan" diye bağırdılar.
"Mikrofon bizim elimizde değilse, Gazze'yi savunamazsınız" diye tehdit ettiler.