Âhirete inanmayanlar için ölüm kesin bir son, ürkütücü bir âkıbettir.
Bu sebeple bu insanlar ölümden bahis açılsın istemezler. Mezarlık kapısına yazılan "Her nefis ölümü tadacaktır" âyetinden korkar, hemen oradan uzaklaşırlar.Günümüzde mezarlıklar şehrin dışına taşındı. Oysa atalarımız ölüleriyle birlikte yaşıyordu. Her caminin, mescidin haziresinde saygı duyulan isimler, tanıdıklar, akrabalar gömülüdür.
Eski resimlerle, fotoğraflarla görülmektedir ki, atalarımız mezar arasında dahi piknik yapmaktadırlar. Ölüm o kadar cana yakın, mûnistir. Bir dünyadan ötekine geçiyoruz, hayat devam ediyor.Ömrün gençlik dönemi bahara, yaşlılık devri sonbahara-kışa benzetilmiştir. Doğrudur. Bahar iç açıcı, coşkunluk verici, zevkli, ferah, umut dolu, enerjik bir mevsimdir.
Sonbahar öyle mi; dökülen yapraklarla birlikte karşı konulamaz sona doğru yaklaşmakta olduğumuzu fısıldar. Hava yağmurlu ve kasvetlidir.
Bu sebeple olsa gerek Yahya Kemal şöyle diyor:
Artık ne gelen ne beklenen var
Tenhâ yolun ortasında rüzgâr
Teşrin yaprakları ile oynar
Ancak sonbaharın bu elem dolu yüzüne karşı; insanı besleyen, doyuran bir tarafı da vardır.
Bir kere "hasat mevsimi"dir. Bir bolluk, bir bereket.Bu nedirBu insanın bilgi ve tecrübe birikimidir. Yaşlılık kendiliğinden oluşan bir bilgeliği de beraberinde getirir. Yaşlılara saygı bir yerde bu zenginliğe duyulan saygıdır.Ancak günümüzde bir yerlerden esen rüzgârlar güya yaşlanmaya set çekmek sevdasındadır.
Saçlar sakallar boyanır ve ava çıkılır. Tüm güzellik ve spor salonları emrinizdedir. Yetmedi estetik operasyonlar devreye girer. Çizgiler alınır, yüz gerdirilir, gıdıda sarkıntı kalmaz.
Yaşlılığa isyan edip genç kalmakta direnmek trajediden komediye dönüşür. Çokluk takke düşer kel görünür.Bir başka fırtına "çocuk" üzerinden koparılır.
Hangi çocuk
"İçimizdeki çocuk"!Kendini sev ve gönlünün çektiği yere git diye fişteklenen yaşlılar, "koç"ları güdümünde "kaliteli yaşlanmaya" soyunurlar."Gençlik aşısı" bir dizi şımarıklığı, hatta çocuk gibi davranışı birlikte getirir.Ortaya ne çocukluk ne gençlik ne olgunluk olmayan tuhaf bir manzara çıkar.
İyice yaşlananlar çocukluğuna geri döner derler. Bu ayrı mesele. Bir ucu bunama, öteki ucu kapris.
Kapitalizmin oluşturduğu Tüketim Toplumu insan ömrünün üç devresini
60