"Güç" sarhoşları

Kur'an-ı Kerim'de "Tekâsür Sûresi"nden sonra gelen sûre "Asr Sûresi"dir. Üç âyetten oluşur. Meâli şöyle:1. Asra yemin olsun ki,2. İnsan mutlaka ziyandadır.3. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna."Asr" kelimesinin pek çok mânası var. Ancak genellikle "zaman" anlamı kullanılıyor. "Zaman"ın anlaşılması ve kavranması hayli zor iştir. M. Hamdi Yazır'ın tefsirinde bu konuda geniş bilgi verilmektedir. Ben zamanı tarif eden şu şairane cümleyi veriyorum: "Varlığa benzer bir varlık, yokluğa benzer bir yokluk". Son bir izah daha var ki, bunu günümüze uygun gördüğüm için tercih ediyorum. O da Hz. Peygamber ile başlayıp kıyamet ile sona erecek olan zaman dilimi, yani "âhır zaman".Peygamberimiz "son peygamber" olduğu için aynı zamanda "âhır zaman peygamberi"dir.M. Hamdi Yazır'ın "çağ" anlayışı şöyle:Kur'an'da insanlık tarihi açısından zamanın üç kısma ayrıldığı görülür. (Yani İlk Çağ, Orta Çağ; veya Taş Devri, Yontma Taş Devri vb. gibi değil) Birincisi Hz. Musa'ya Tevrat'ın inmesinden önce geçen zaman. İkincisi Tevrat'tan Hz. Peygamber'e gelinceye kadar geçen zaman. Üçüncüsü Hz. Peygamber'in ortaya çıkması ile başlayıp, kıyamete kadar sürecek olan "âhır zaman".Buradan "Tekâsür"e dönebiliriz. Bir önceki yazımızda dile getirilen "çokluk" meselesine. Âhır zaman dünya-insanlık tarihinde "çokluk"un rekor seviyede görüldüğü bir devir. Hz. Peygamber bu çoğalmanın kendi döneminden bu güne doğru artarak devam eden bazı unsurlarını "kıyamet alâmeti" olarak zikretmiştir. Msl: Sarhoşluk veren içkilerin çoğalması, zinanın çoğalması, zenginlerin yaptıkları şatafatlı binaların çoğalması (Halk arasında "zina ile binanın" çoğalması darbımesel olarak tekrar edilir), fitnenin ve insan öldürmenin artışı (öldürücü modern bomba ve silahlarla yapılan savaşları düşünün), servetin çoğalması. Hadisler dışında bazı "fiten" ve "melâhim" kitaplarında bu kıyamet alametlerinin sayısının fazla olduğu görülür.Biz bu "çoklukla övünme ve gurur"un yerine minimal (sade) bir hayatı, eşyanın esaretinden kurtulmayı; niceliğin egemenliğine karşı niteliğin tercih edilmesini koyuyoruz."Asr sûresi"nde "ziyanda olan insan" diye tarif edilen kalabalık "âhır zaman"da Çağdaş Küresel Medeniyet'e mensup, kapitalist hayat tarzının mensuplarıdır.Sanayi Devrimi ile başlayan fabrikasyon üretim, her tür eşyanın akıl almaz biçimde çeşitlenerek insanoğlunu kuşatmasıyla neticelendi. Çağdaş insan bir bakıma "eşyanın esiri"dir. "İhtiyaç"lar sun'î olarak "çoğaltılmış"tır. Yatağından uykulu kalkan her fert önce akıllı telefonuna bakarak rakamların büyüsüne tabi olur. Çağdaş insan kargadan başka kuş, "büyüme rakamları"ndan başka rakam tanımaz. Oysa Mehmet Âkif Ersoy bakınız "Asr Sûresi" için neler yazmış.Hâlık'ın nâmütenâhi adı var en başta HakNe büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmakHani ashâb-ı kiram ayrılalım derken birbirineMutlaka "Sûre-i Vel'asr"ı okurmuş bu nedenÇünkü o meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâhBaşta iman-ı hakiki geliyor sonra salâhSonra hak, sonra sebat, işte kuzum insanlıkDördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık"Güç" sarhoşları"Asr Sûresi"nden sonra gelen "Hümeze Sûresi" durumu iyice aydınlatmaktadır. İlk üç âyet şöyle: "Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayanların, insanları arkadan çekiştirip alay edenlerin (hümeze ve lümezenin) vay haline. Onlar bu malların kendilerini ebedî yaşatacağını mı sanıyor"Yukarıda bu gibi kimseleri-devletleri-şirketleri saymıştık. Bunlar ellerindeki her türlü "güç" ile diğerleri üzerinde bir hegemonya kurar. İnsanı ve tabiatı sömürerek beslenir, şişer. O kadar şişer ki kendini rakipsiz, süper güç, dünyanın hâkimi ilan eder. Onların sistemine hayran olanlar onları bir nevi köle tavrı ile alkışlar ve yüceltir. Hâsılı tüm dünya onları taklide başlar. İşte acıklı manzara budur. Onlar kibirden burunları havada ötekileri sürekli aşağılar, kategorize eder. (Az gelişmiş, ilkel, gelişmekte olan vb. gibi).Bununla da yetinmez her hallerini alay konusu yaparak küçümser, onları insan yerine koymaz.Daha