Ne pahasına olursa olsun, mu

Ülkenin en büyük şehrinin belediye başkanı evine yapılan şafak baskınıyla gözaltına alındı

Ama diyorlar ki karar zaten çoktan verilmiş, hapse atılması mümkünmüş

Seçimle geldiği makama da kayyum atanabilirmiş

Sadece ülkenin en büyük belediyesine değil, ülkenin birinci partisine kayyum atanması da gündemdeymiş

Sadece bunlar da değilmiş; ülkenin en büyük ikinci şehrinin belediye başkanı için de bir girişim söz konusuymuş

Ortalık doz dumanmış

Muhalefet yönelik operasyonlar devam edecekmiş

Gündemin özeti budur. Bütün bu iddialar, tahminler, mış'lar, muş'lar lafta da kalmıyor. Şaşılacak bir isabetle hepsi bir vadede oluyor. En olmayacak, en akla gelmeyecek, en yapılamayacak şeyler dahi Önce sızdırılıyor, ardından da bir sabah büyük bir gürültüyle gerçekleşiyor.

Gelip vardığımız Türkiye tablosu işte böyle bir şey. İstanbul'un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, siyasi bir kararla oyunun dışına itiliyor. Üniversite diplomasını iptal ettirecek kadar ve hatta onu terör suçuyla yargılayacak kadar sınır tanımaz bir hücumla. Evinden alınıp, ifadesi için nezarette 56 saat bekletilecek kadar "özenli" bir muameleyle Maksat ne İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayı olamasın. Ne pahasına olursa olsun tasfiye

Peki, ne pahasına

"Türkiye'nin dünyadaki imajı bozuluyor Bütün göstergelerde en diplere doğru gidiyoruz Yabancı yatırımcının iştahı kaçıyor" gibi şablonlarla artık vedalaşalım. Elbette bunların hepsi oluyor ama meselemiz artık bundan daha büyüktür. Zaten iyiden iyiye gerilemiş demokrasinin eldeki tek tutar dalı, seçim hakkı da önemsizleştiriyor. Milletin kimi seçeceğine veya istese de seçemeyeceğine milletten önce karar veren ve kendini millet yerine koyan bir irade, seçme hakkına müdahale ediyor.

Dünyanın ne düşündüğünden, yatırımcının ne yapıp edeceğinden daha önemli olan Türkiye'de demokrasinin ve millet iradesinin karşı karşıya bulunduğu bu tehlikedir.

Suçu sadece seçim kazanmak olan ve yeni seçimde de aday olmak isteyen genç bir politikacı, ülkenin gözü önünde ağır çekim siyasi infazla serbest rekabetin dışına atılıyor. Peki, O'nun zorlama gerekçelerle oyun dışına atıldığı seçim, kazananı ve kazananın destekçilerini tatmin edecek mi Olsun da nasıl olursa olsun mu Her şeyden kıymetli olan milli iradenin seviyesini buraya kadar düşürüyoruz ve buna yine demokrasi mi diyoruz