İstanbul'da seçim nasıl başladı, nasıl gider

Yerel seçimin kalbi İstanbul'da atıyor. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu şehre verdiği önem, kalp atışlarını daha da hızlandırıyor. Henüz, DEM, İyi Parti, YRP, Gelecek, DEVA ve Saadet'in adayları belli olmadı ama seçimin Ekrem İmamoğlu ile Murat Kurum arasında geçeceği gerçeği bellidir. Diğer partilerin hangi adaylarla çıkacağı veya özellikle DEM ve YRP'nin aday çıkarıp çıkarmayacağı iki adayın oy oranını etkileme potansiyeline sahiptir.

Kampanyalar beklendiği kadar coşkulu olmasa da başladı sayılır. İmamoğlu ve Kurum sahada; tansiyon yavaş yavaş artıyor.

Gözler, daha çok Ak Parti'nin İstanbul adayı Murat Kurum'un üzerinde çünkü İstanbul'u geri alabilmek gibi ağır bir sorumluluk taşıyor. Stres yaratabilecek bir sorumluluk. Çünkü, Kurum anketlerde iyi görünen parlak isimler elenip aday olarak ilan edildi. İlk günden itibaren de sahaya indi. Ancak, şu ana kadar iddialı ve güçlü bir aday havası verebilmiş değil. İmamoğlu'nu alt edecek bir rüzgar estiremiyor ve Kurum'da İstanbul seçimini kazanma şartı olan siyasi karizma unsurunun izleri görünmüyor. Şu ana kadar, İmamoğlu'nu korkutan veya kampanya sürecinde onu uğraştıracak bir aday görüntüsü verebildiği söylenemez

İlçe belediye başkan adayları ibreyi Kurum lehine çevirebilecek fırsat olabilirdi. Listede beklendiği gibi bilinen ve güçlü isimler de var. Mesela Esenler'de üç dönemdir rekorla seçilen Tevfik Göksu gibi bir isim. Vazgeçilmesi veya başka yere kaydırılması düşünülemezdi. Öyle de oldu. Üsküdar'da Hilmi Türkmen, Fatih'de Ergün Turan veya Zeytinburnu'nda Ömer Arısoy da ilçelerinde alternatifsiz isimler. Bu ilçeler büyükşehir yarışına katkı verebilir. Ancak, genel olarak AK Parti'nin İstanbul ilçe adayları listesi Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini destekleyen bir dinamizm içermiyor. Beklenti daha parlak ve başarılarıyla bilinen isimlerin tercih edilmesiydi. Erdoğan bu liste mimarisiyle muhtemelen kampanyada kendisini ayırdığı role güveniyor. Sonuçta İstanbul Cumhurbaşkanı'nın şahsi meselesi

Öte yandan, Cumhurbaşkanı bulduğu hemen her konuşmasında İmamoğlu'nu hedef alarak Kurum'un önünü açmayı deniyor ama bunun faydalı olacağı şüphelidir. Hatta,