Haniye cinayeti "Bölgesel savaş" ihtimali değil, İslam dünyasının aşağılanması artıyor

İsrail'in pervasız, kural tanımaz ve asla ahlaki sınır tanımayan saldırganlığı bir eşiği daha aştı. Hamas'ın sembol isimlerinden birisi olan İsmail Haniye bir başka ülkede, üstelik ağır gerilim yaşadıkları İran gibi bir ülkede İsrail tarafından katledildi. Kaldığı evi buldu ve orası bombalandı. Haniye, yeni İran Cumhurbaşkanı'nın göreve başlama töreni için Tahran'da bulunuyordu ve ev sahibi tarafından korunamadı. Suikastin ayrıntıları henüz bilinmiyor; mesela Haniye'nin kaldığı yerle ilgili bilgi nasıl elde edildi Ama zaten İsrail'in daha önce de İran'da böylesi terör faaliyetleri yaptığı ve sonuç aldığı biliniyor. Haniye senelerdir Katar'da yaşıyordu ve her zaman hedefteydi; ölüm onu Tahran'da buldu.

Olay yeri bu trajik vakayı daha trajik hale getiriyor. Atıp tutmanın, hamasetin, asarım keserim demenin, çok büyük, çok güçlü devlet pozları vermenin daha önce görüldüğü gibi bu kez de faydası olmadı. Haniye gibi, Filistin davasının sembol isimlerinden birini koruyamamak İran için berbat bir sicil olacaktır. Koskoca bir coğrafya, Haniye'nin şahsında Tahran'ın bir mahallesinde aşağılanmıştır. Bu terör eylemi. 7 Ekim'den beri aralıksız devam eden İsrail katliam zincirinin unutulmaz halkalarından birisi olarak tarihe geçmiştir. Netenyahu ve İsrail savaş kabinesi en büyük hedefleri olan Haniye'yi, en büyük düşmanlarının evinde katletti. Ve Haniye, Gazze'de yine bir İsrail katliamında katledilen 4 oğlu ve 3 torununa katıldı. Ne hazin, ne acı, ne büyük çaresizlik

Haniye suikasti, 7 Ekim'den beri Gazze, çok uzun bir süredir Filistin meselesinde boş lafla vakit geçiren "önemliönemsiz!" bütün İslam ülkelerinin yenilgisidir. Doğu'dan Batı'ya bu ülkelerin başında bulunan sözde güçlü ama gerçekte beceriksiz yönetimler ve liderler kuşağının açık bir başarısızlığıdır. Halklarını oyalayan, onlara hayaller satan lider ve yönetimlerin tarihi fiyaskosunu yaşıyoruz. Gerçekte bir şey yapamayan ama sağda solda "çok fena yaparım" diyen liderlerin