'Facia bir anlayış'ın ürettiği bir facia

Bolu Kartalkaya'da yaşanan trajedi, insan hayatını önemsemeyen, öncelemeyen, dikkate almayan, tedbirsizlik yüzünden cana kastı da cezalandırmayan anlayışın bir sonucudur. Yaşanan bu facia öncekiler gibi; temelde bütün süreçlere egemen olan facia bir zihniyetin eseridir.

Maden patlamaları, tren kazaları, sel baskınları hatta göz göre göre gelen ve eli kolu bağlı izlenen depremler aynı zihniyetten kaynaklanıyor.

Kartalkaya Grand Kartal Otel, geçen Aralık ayında Bolu belediyesine yangın denetimi için müracaat ediyor. Belediye inceliyor ve yangın alarmı, tahliye yolları, ışıklandırma tertibatı, duman tahliyesi dahil hemen hemen bütün kalemlerde eksiklik veya yetersizlik tespit ediyor. Otel, bu raporu görünce gereken önlemleri almak yerine dilekçesini hemen geri çekiyor. Ardından, iki gün sonra Turizm Bakanlığı'na bağlı çalışan özel bir denetim firmasına başvuruyor. Bütün bunlar yaşanırken otelin denetleme yetkisine sahip tek kurum olan Turizm Bakanlığı eli kolu bağlı seyrediyor. Kendisi de en büyük otel zincirlerinden birinin sahibi olan Bakan'ın dünyadan haberi yok, telaşla belediyeyi hedef gösteriyor.

Nasıl olsa böyle yapmak işe yarıyor. Nasıl olsa daha önceki vakalarda da başkaları sorumluluk alıp istifa etmek yerine suçu başkalarına attı.

Bütün bu olanlara, bu sürece, bu başıboşluğa sadece "ihmaller zinciri" demek yeter mi İhmal, tedbiri aldıktan sonra yaşanan aksaklıktır. İhmal, herşey tamam olunca işlemeyen bir mekanizma olunca söylenecek şeydir. Hiçbir tedbir almadan, hiçbir eksiği tamamlamadan, hiçbir çıkış yolu bırakmadan otele doldurulan insanların yanması ihmal değil, cinayettir. Kartalkaya'da olup biten de bundan başka bir şey değildir.

Maraş depremi, Soma maden faciası, Çorlu tren kazası dahil hiçbir vakada tek bir siyasi ve hatta üst düzey bürokratın sorumluluk almadığı düzende böyle faciaların önlenmesi mümkün değildir. Yapanın ve denetlemeyenin yanına kar kaldığı sürece ah vah'lardan öteye gidebilmek de mümkün olmayacaktır. Önce büyük laflar ortalığa dolacak, sonra bir iki şaşırtıcı malumat gelecek ve sonra da olay yavaş yavaş unutulmaya yüz tutacak. Nereden biliyoruz Bugüne kadar hep böyle olmasından Çünkü, faciaları yaşatan rutin gibi, unutulmasını temin eden bir rutin de vardır.