Bir patron bir patrona ne sorar

Murat Ülker, Türkiye'nin en başarılı iş insanlarından birisi. Şirketleri küresel ölçekte üretim yapıyor; üretimin ötesinde gıda sektöründe dünya devleriyle rekabette önde gidiyor. Yıldız Holding, bilinen adıyla Ülker, üretim alanları, fabrikaları, temsilcilikleri ve en önemlisi de insan kaynakları çeşitliliğiyle Türkiye'nin "küresel" ilk şirketi ve muhtemelen hâlâ tek şirketi. Ülker ve Godiva markaları başta olmak üzere perakendeden bilişime kadar bütün branşlarda başa güreşen bir şirket… Sosyal sahada aktifler ve bilimsel araştırmaları güçlü şekilde destekliyorlar. Bir tanesini söyleyeyim. Harvard Üniversitesi Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi'ni kurdular ve her yıl yine Sabri Ülker adına bilim ödülü veriyorlar.

Rahmetli Sabri Bey'den sonra yönetimi üstlenen Murat Ülker, Yıldız Holding'in Yönetim Kurulu üyesi ve grubun küresel lokomotifi, Pladis'in de başkanı…

Murat bey birkaç yıldır, sadece şirket işleriyle değil aynı zamanda aktif şekilde yazı ve araştırma konularıyla da ilgili… Kişisel sitesi, muratulker.com'da ve sosyal medyada düzenli olarak makaleler yazıyor. Gözlemlerini, tecrübelerini, okuduğu kitapları ve takip ettiği yeni trendleri okuyucularına aktarıyor. İş dünyamızda örneği pek az olan bir faaliyeti ısrarla sürdürüyor. Bir nevi köşe yazarlığı yapıyor. Bir nevi değil basbayağı öyle…

Yetmedi, röportajlara da başladı. Yani bizim mesleğin merkezine yumuşak iniş yapıverdi. Ünlü iş insanlarıyla, yöneticilerle hatta kendi şirketinin profesyonelleriyle konuşuyor. Bir yandan, konuştuğu kişilerin hayat hikayelerinin özel yanlarını bir yandan da başarı öykülerini ortaya çıkarıyor. Şimdiden ikinci baskıyı yaptı bile.

İşte bu serinin bütün ürünleri şimdi "Murat Ülker'den röportajlar" adıyla bir kitapta toplandı. İçinde bir de Murat Bey'in kendisiyle yaptığı konuşma da var…

Ali Koç, Ali Sabancı, Ali Ülker, Bülent Eczacıbaşı, Erman Kalkandelen, Fatih Erünsal, Hanzade Doğan, Mehmet Tütüncü, Mete buyurgan, Mürsel Özçelik, Uğur Demirel, Zeynep Bordur Okyay…

Hepsi ülkenin önde gelen iş insanları ve yöneticileri olan özel bir koleksiyon…

Ali Koç'a herkesin merak ettiği soruyu soruyor: "Başkanlık sürecini keşke hiç yaşamasaydım dediğin oluyor mu"

Cevap: "Hayat keşke diyecek kadar uzun değil. Fenerbahçe için yaptıklarımdan bir gün pişmanlık duymadım. Bu makamda oturuyorsanız 'keşke' değil 'iyi ki' dersiniz…"

Koç'tan bir cümle daha: "Takıma teknik direktör ve oyuncu seçmek, şirkete CEO seçmekten çok farklı. Çok daha fazla data, istatistik ve görsel analiz gerekiyor…"

Pegasus'un patronu Ali Sabancı anlatıyor: "11 yaşındaydım, Yeniköy rıhtımında bir yol yalısında yaşıyorduk. Akşamları olta yapar satardım. Bir Renault 12 durdu, trençkotlu biri indi. Shakespeare olta almıştım, "Onu satarsan alırım" dedi "Ama parayı gelecek hafta getiririm, olur mu.." Sonraki hafta adam gerçekten geldi ve parayı verdi. Eve döndüğümde babam (Şevket Sabancı): "Ne oldu geldi mi" diye sordu. "Evet" dedim, "Getirdi parayı." Babam, "Üzüldüm, bu senin için farklı bir tecrübe olabilirdi" dedi. Oltanın bedavaya gidip bana tecrübe hediye edeceğini düşünmüş…"