Türklüğü Çarpıtmak

Diyanet Akademisi Başkanlığı 1. Dönem Aday Din Görevlileri Mezuniyet Merasimi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yaklaşık bin yıldır Türkler İslam'ı, İslam da Türkleri muhafaza etmiş; Türkler İslam'ın, İslam da Türklerin kılıcı olmuştur. Tarih kitaplarına şöyle bir göz attığınızda karşınıza çıkacak hakikat şudur: Türk demek, aynı zamanda Müslüman demektir." dedi.

O makamda bulunan birinin neyi, nerede, ne zaman, nasıl söylediği tesadüfle, rastgelelikle, sadece kulağa hoş gelsin diye söylenmiş olmakla veya boş bulunmakla izah edilemez. O sözlerin bir maksadı ve hedefi olmalı, size bu sözlerin bende uyandırdığı etkiden bahsetmek istiyorum.

Bu sözler kimlik tartışmalarında yeni bir aşamaya geçtiğimizi gösteriyor.

Uzunca bir süredir sayın cumhurbaşkanının söylemlerinde yerlilik, millîlik ve milliyetçilik vurguları dikkatinizi çekmiştir. Milliyetçi olup bunu hayra yoranlar da var ama ben o kesimden değilim bence milliyetçilik biraz da şüpheciliktir. Neden sormuyoruz dili milliyetçileşirken demokrasiden, hukuktan ve hukukun üstünlüğünden hiç bahsetmez oldu. Milliyetçi söylemleri ne kadar samimi Ne kadar bir şeyleri perdeleme amaçlı Gerçekte bu kavramları dönüştürmek için mi bu söylemlere başvuruyor.

Siyasal İslamcıların ve sol hareketlerin milliyetçi akımlara göre en önemli avantajları tecrübelerini çağdaşlarına aktarabilmeleridir. Birbirine benzer ülkelerde örgütlenme, eylem ve söylem tecrübelerini çok rahat aktarırlar. Milliyetçiler ise maruz kalma süreleri içinde yaşayarak çözüm üretmek zorundadırlar.

Yaşadığımız süreci bazı bakımlardan Arap milliyetçilerinin yaşadıklarına benzetiyorum.

Osmanlı İmparatorluğuna karşı Araplık bilinci yaratmak amacıyla İngilizlerin ortaya attığı Arap milliyetçiliği önce isyan ve bağımsızlık dönemini yaşadı. Bakın bugün kullanılan Filistin, BAE, Irak, Kuveyt, Libya, Mısır, Sudan, Suriye, Ürdün ve Yemen bayrakları Osmanlı'ya karşı açılan Arap İsyan bayrağından esinlenmiştir.

Kaddafi, Saddam, Esat, Nasır gibi ihtilalci askerler dönemi monarşileri ve mandaları yıkıp bağımsızlık üzerinden hareket ettiler ve sosyalizme yakınlaştılar. Bu dönem Amerikalıların desteklediği İslamcıların başarısı sayılacak Arap Baharı ile son buldu.

Milliyetçiler ve İslamcıların çatışması bağımsızlık ilkesi gibi değerler üzerinden uzlaşırken Siyasal İslamcılık Arap milliyetçiliğini kendine uyarladı, terimlerini dönüştürdü, tema ve simgelerini İslamcılığın lehine değiştirdi. Sürecin sonuna gelindiğinde bugün için Arap dünyasında doğası gereği seküler olması beklenen bir milliyetçilikten söz etmek çok zor.

Milliyetçiliğin İslamcılık tarafından uyarlanması özellikle Mısır ve Lübnan'da tecrübe edildi. Bizde ise Tayyip Erdoğan'ın "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" şeklinde sloganlaştırdığı milliyetçilik söylemleri