Paradigma

Cumhurbaşkanı'nın Büyük Çamlıca Camii'ndeki hitabı, tabanı için bir ihtiyaç, bir terapiydi. Muhtemelen Amerika seyahatinde kuramadığı, yutkunduğu cümleleri söyleyerek hem kendi rahatladı hem de fanatik veya pragmatist taraftarlarını rahatlattı.
Erdoğan'ın önce besmeleyle ve Arapça başladığı, sonra Türkçe "Rabbim Allah yolunda cihadı bizlere emrediyor..." diyerek devam ettiği öznesi gizli sözleri, örgüt ismi vermeden Filistin'de mücadele edenlere başarı dileklerini dile getirmesi ve "bu millet"e uyanma ve feraset dilemesi, bir bakıma paradigmalarının çöküşünü durdurma gayretidir. Bu bağlamda Devlet Bahçeli'nin TRÇ ittifakını gündeme getirmesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Büyük Çamlıca Camii'nde günah çıkarırcasına cemaate hitap ettiğinde söylediklerinin amacı aynıdır.
Tayyip Erdoğan'ın tabanını yaptıklarının cihadın farklı bir evresinin gereği olduğuna inandırması gerekiyordu. Bu konuşma ilk ürünlerini verdi ve yandaş gazeteciler Amerika ile İsrail'in tasarladığı Gazze Anlaşması'nın aleyhine yazılar kaleme almaya başlayabildiler. Hamas'ın bu şekilde kabul etmesinin pek mümkün görünmediği anlaşmanın Türkiye tarafından kabulü, Tayyip Erdoğan'ın TBMM'de "ömrümüzü adadık" dediği "Filistin davasının" çöküşüdür. Filistin davası paradigmalarından biridir. Bunu fark ettiği içindir TBMM açılış konuşmasında yine öznelerini gizlediği bir Filistin bahsine yer vermiştir.
Yabancı kelime kullanmayı tercih etmem ama maalesef koltuk sevdasının başımıza açtığı dertleri anlatmak için "paradigma" kelimesini kullanmak mecburiyetinde hissettim. Biraz açmaya çalışayım: Nasıl bir bina bir temelin üstüne kolonlar ve duvarlar üstüne yükselir ve üstüne çatı çatılarak yapılırsa fikirler de paradigmalar (değerler dizisi) üzerine bina edilirler. Paradigma iskelettir, fikir paradigmanın üzerinde hayat bulur; yani masanın ayakları olmazsa havada asılı duramayacağı gibi artık ona masa da denilemez.
Trump'ın her dediğini, Ambassador Tom Barrack'ın koordinasyonunda yerine getirerek yerli ve milli olmayı iddia edebilirsiniz. Size inananlar ve her şeye rağmen yol yürüyenler de olabilir. Ancak bir insan kebabı yedikten sonra kürdanla dişini karıştırırken vejetaryenlik taslıyorsa ona ancak gülünür. Hayat devam ediyordur ve vejetaryen olduğunuzu da iddia edebilirsiniz ama değilsinizdir.
Başkanlık sisteminin ülkeyi ne hale getirdiği ortada… PKK hakkında, Suriye hakkında söylediklerinin arkasında duramıyorlar. Bir ara benimser gibi yaptıkları mavi vatan söylemlerini sürdürecek iradeye sahip değiller. Ağızlarından çıkıp da geri vites yapmadıkları neredeyse hiçbir sözleri kalmadı. Çöküşü gören bir ortak yeni arayışlara yönleniyor. Bir diğeri köklerine dönüşten çare umuyor. "Trumpizm"le eşgüdüm halinde yürüyen ve iktidarlarını uzatmak için icat ettikleri açılım sürecinden de umduklarını bulamayacaklar. Artık yurtdışına ayrı, yurt içine ayrı, parti içine ayrı söylemlerle hitap etmek siyasi ahlak diye bir kavramın konuşulmasını imkânsız hale getirdi.
Buna rağmen liderlerin ve partilerin en büyük gücü pragmatist yandaşlarıdır. Onlarınki bir yol arkadaşlığıdır ve çıkarlarını birbirleri ve partileriyle iliştirmişlerdir. Dolayısıyla her partinin hele iktidarın imkânlarından faydalanan partilerin pragmatist taraftarları fikir birliği bağıyla partilerine bağlı taraftarları baskılarlar.