Türk medyası haber verme işlevini yerine getirmeyi bir türlü başaramadı. Son yıllarda neredeyse tamamı yandaşlaştığı için, yandaşlaşmamış olanlar da hükümetin bozucu etkileri nedeniyle asli görevlerinden giderek uzaklaştı. "Yerli ve milli medya" tarafından Amerika ve Avrupa haberleri üstümüze boca ediliyor. Ortadoğu'da Filistin odaklı haberler verilirken diğer ülkelerle ilgili haberler geçiştiriliyor. Türk dünyası, Uzak Doğu ve Güney Asya gibi bölgelerden tamamen bihaberiz. Bu durumun farkında olanlar "dijital medya" gibi alternatif kanallara yönleniyor. İçinde yaşadığımız dönemde "dijital medya" olmasaydı bu sansür yüzünden herhangi bir kıyaslama yapmamız dünya meselelerinin farkında olmamız mümkün olamazdı.
Son yıllarda ülkemizde giderek artan bir sorun olduğunu düşündüğüm siyasetin yargı yoluyla şekillendirilmesi meselesine dair araştırma yaparken Bangladeş Yüksek Mahkemesi kararları üzerine çıkan halk ayaklanmalarını hatırladım. Hafızamı tazelemek için "dijital medya"da mahkemenin verdiği kararlar ve etkilerini arattım. Vesile oldu, böylece Bangladeş'in siyasi tarihini de biraz öğrenmiş oldum. Şimdi burada detaylara girmeyeceğim ama İlgililere tavsiye ederim kardeş Bangladeş'in siyasi hayatıyla Türkiye'nin arasındaki benzerlikleri okudukça irkileceksiniz. Doğu tarzı demokrasinin nasıl dalga dalga üstümüze geldiğini göreceksiniz.
Tayyip Erdoğan'ın "Avrupa Birliği'ne tam üyelik, bizim için bir medeniyet mücadelesidir. Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır ve bu birliği güçlendirmek için üzerine düşeni yapmaya hazırdır (2002)" sözleriyle başlamıştı AKP iktidarı. Aynı Erdoğan 2025'e gelindiğinde Türkiye'yi Güney Asya benzeri demokrasi ve Azerbaycan tarzı başkanlık sistemi ile Ortadoğu'nun ortasına getirip bıraktı.
Bu arada yüzümüzü batıdan çevirip Ortadoğu'nun ortasına gelirken bir yandan dünyanın en pahalı ülkesi haline geldik. Diğer bir yandan işsizlik oranlarında rekor kırıyor; uluslararası hukuk, demokrasi, ifade özgürlüğü ve yolsuzluk açısından gün geçtikçe geriliyoruz. AKP'nin ilk dönemlerinde AB müzakereleri yürütmenin etkileri ve önceki hükümetlerin birikimleriyle biraz iyileşen bu endekslerin skorları son 15 yıldır belirgin olarak düşüş gösteriyor. Bu arada kimsenin aklına gelmeyecek skandallar yaşıyoruz, bütün kişisel verilerimiz ortada dolanıyor. Cinayetlerin, tacizlerin önü alınamıyor. Bu ülkede yeni doğan çetesinin icraatları bile unutuldu. Başka ülkelerde iktidar düşürecek skandallar üç gün içerisinde gündemden düşüyor.
Dışarıda İsrail'in acımasız ve ölçüsüz saldırıları, Suriye'deki rejim değişikliğinin etkileri, içeride CHP hakkında açılan davalar ve tutuklamalar nedeniyle memleketin gerçek meseleleri gündemimize gelemiyor. Trumpizmin açtığı yolda yürümeye kararlı görünen iktidar "Gazze" meselesi ve "Terörsüz Türkiye" adı altında yaptığı "Öcalan açılımıyla"