İlk AB-Orta Asya zirvesi 4 Nisan 2025'te Özbekistan'ın Semerkant kentinde Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından; Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan liderleriyle yapıldı. İki gün süren görüşmelerinden sonra Orta Asya ülkeleriyle yeni bir stratejik ortaklık kurduğu açıklandı.
Buna ilk denmesine rağmen pek çok açıdan ilk anlamı taşımıyordu. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, 15-17 Eylül 2024 tarihleri arasında Özbekistan ve Kazakistan'ı kapsayan bir resmi ziyaret gerçekleştirmiş, aynı zamanda Astana'da, Scholz ve Orta Asya'nın beş liderinin katılımıyla C51 formatında bir toplantı düzenlenmişti. Bu ziyarette Scholz her iki ülke ile onlarca anlaşma imzalamıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 1-2 Kasım 2023'te yani 3 Kasım'da Kazakistan'ın ev sahipliğinde gerçekleşecek Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) liderler zirvesinden hemen önce Kazakistan ve Özbekistan'ı ziyaret etmişti. Elbette bu ziyaretler tek taraflı olmuyor, mesela Kazakistan Cumhurbaşkanı Jomart Tokayev Kasım 2024 tarihinde Paris'te Macron ile görüştü. Fransa Kazakistan'a yaptığı 17 milyar dolarlık yatırımla ilk beş büyük yatırımcı arasında yer almıştır ve 9 ayda karşılıklı ticaret hacmi 2,5 milyar dolara ulaşmış durumdadır.
Türk cumhuriyetlerini ve TDT'yi suçlamadan önce ne oluyor biraz anlamaya çalışalım. AB-Orta Asya İşbirliği Zirvesi (Kendileri bu toplantıya "Central Asia" ismi verdikleri için Türkistan yerine bu terimi kullanıyorum.), AB'nin bahsi geçen ülkelerle yapmak istediği iş birliklerinin duyurulduğu bir bildirgeyle son buldu. Sonuç bildirgesine göre bu iş birlikleri ilk olarak ulaşım yani AB'nin "Global Gateway" planının bir parçası olan yollar, demiryolları, hava alanları, limanlar gibi alt yapıları kapsıyor. Daha sonra ise önce Almanya olmak üzere AB sanayisinin ihtiyacı olan nadir toprak elementlerinden ve nihayetinde enerjiden ve yeşil enerjiden; özellikle uranyum kaynaklarına sahip Kazakistan'da kurulacak nükleer enerji santralinden bahsediliyor. Güvenlik, demokrasi ve insan hakları bahisleri de atlanmamış. Tüm bu konulara ilave olarak bildirgede bir AB temsilcisi atanması kararı da alınmış.
Genel olarak bölge ülkelerinin bir fırsat olarak gördüğü bu stratejik ortaklık birçok konuda TDT'nin amaçlarıyla örtüşüyor ve birbirini tamamladığı bile söylenebilir. Coğrafi konumumuz dolayısıyla birçok fırsat barındıran bu girişimin bize olumlu yansımaları olabileceğini göz önünde bulundurmak lazım.
AB'nin kurduğu bu "Yeni Büyük Oyun"a Rusya ve Çin nasıl bir hamleyle cevap verecek zamanla göreceğiz. Ancak bizim açımızdan ilk etkisini Kıbrıs konusunda gösterdi. Bildirinin 4. Maddesinde tarafların uluslararası ve bölgesel forumdaki tüm devletlerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyulacağı ve bu ilkeyi çiğneyecek adımlar atılmayacağı kararlılığı vurgulandı. BM Güvenlik Konseyi'nin 1983'te aldığı 541 ve 1984'te aldığı 550 sayılı kararlara güçlü bağlılıklarını teyit eden AB ve Orta Asya ülkeleri, aralarındaki ilişkinin gelişmesinin de bu ilkeye uyulmasına bağlı olduğunu kayda geçirdiler.
Türkiye ve KKTC kamuoyunda hayal kırıklığı yaratan bu atamalardan sonra bir tek Azerbaycan Cumhurbaşkanı KKTC ile ilişkileri moral vererek değerlendirdi. "Yeni Dünya Düzenine Doğru" başlıklı uluslararası forumda konuşan Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'la temas halinde olduğunu söyledi. KKTC bayrağının TDT Zirvesi'nde Şuşa'da dalgalandığını anımsatan Aliyev, şu ifadeleri kullandı: "Biz her zaman kardeşlerimizin yanındayız. Bizim politikamız her zaman net olmuştur. Bu hususta başka bir gündemimiz yok. Biz sadece kardeşlerimizin devletlerini koruyabilmeleri için onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz. Onlar bunu tarihsel olarak ve yaptıkları dolayısıyla hak ediyor. Annan Planı'na KKTC'nin "evet" dediğini, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ise karşı çıktığını hatırlatarak, "Sonrasında ne oldu Kıbrıs Rum Kesimi AB'ye üye kabul edildi. Bu adil mi Bu çifte standartlara açık örnektir. KKTC'li kardeşlerimiz emin olsun ki, ülkelerinin bağımsız bir devlet olarak uluslararası toplum tarafından tanınması için her zaman yanlarında olacağız."