Destici

Millî Düşünce Merkezi'nin X hesabı, değerli büyüğümüz Ahmet Bican Ercilasun Hoca'nın "millidusunce.com" sayfasında yayınlanan "Gettolaşan Milliyetçiler" yazısını paylaşmış. Ben de oradan okudum. Çok iyi niyetli tespit ve tavsiyelerin olduğu yazının altına hemen yersiz, densiz ve olabilecek en lüzumsuz bir yorum kene gibi yapışmış. Belli ki çorbaya atılmış bir sinek ölüsü gibi orada sadece mide bulandırmak için duruyor. Yeni neslin "toksik kişilik" dedikleri bu tip insanlardan ve bu davranışlarından şimdilik kurtulmak mümkün görünmüyor.

Sosyal medya kullanan herkesin başına gelen bu hadsiz yorumun hocamızın başına da gelmiş olması beni hiç alışamayacağım bir şaşkınlığa tekrar sokmuşken hemen ertesi gün hem sosyal medyanın özgürlük girdabına kapılmış hem de iktidar yanlamanın dayanılmaz hafifliğine kapılmış olan BBP'nin Genel Başkanı Mustafa Destici, herhangi bir akla, hayale, herhangi bir "desti"ye sığmayacak bir paylaşım yaptı. Kanunlara uygun şekilde kurulmuş ve faaliyet gösteren onlarca siyasi partinin ambleminin bulunduğu bir görsel paylaşarak hepsini terörist ve terör destekçisi ilan etti. Gelen tepkilere dalga geçerek daha da ileri gitti. En son hiç bir şekilde utandırılmasının mümkün olmadığını ispat etmek istercesine o paylaşımını profiline sabitledi.

Destici bu yaptığının cesurca bir hareket olduğunu düşünüyorsa hemen belirtmek isterim ki aslında bu yaptığı cesaret gösterisi falan değil; ülkede kendisine hukuken hesap soracak kimsenin olmadığının beyanıdır. Anlaşılan kimse ona bir paylaşımın etkileşim sayısının tek başına anlamı olmadığını o etkileşimlerin en az olumlu ve olumsuz diye iki farklı değerlendirmesi olduğunu söylememiş. Kendince iyi bir şey yaptığını düşünüyor ve bu düşüncesi değişeceğe de pek benzemiyor.

Yalçın Doğan'ın hesabına göre Mustafa Destici'nin muktedirlere yaranmak için suçladığı partilerin aldığı oy göz önünde bulundurulduğunda ülkemizdeki 26 milyon bin 83 seçmen, terörist ve terör destekçisi... Tarihimizin en büyük iftiralarından birinin altına imza atan Destici'nin din dersi hocası olması ise işi daha da ironik hâle getiriyor. Dahası bu utanmazlık ülke şehit askerlerimizin acısına yanarken yapıldı.

Destici'ye göre bu teröristlerden biri de benim. Yeri gelmişken buradan şu duyuruyu yapmam gerekiyor:

-Sayın savcılarımız, Destici haklıysa bizi tutuklayın; değilse ondan şikâyetçiyim. Gereğini arz ederim.

Mevzubahis partilerden birinin mensubu olduğum için hak ettiği cevabı vermekle yükümlüyüm; ancak boşa ya da hoşa gideceğini bildiğim için beklenen şekilde mukabele etmeyeceğim.

Lafının sözünün ne anlama geldiği, gelebileceğini düşünemeyen, sözünün önünü arkasını kestiremeyen insanların siyaset arenasında yer bulduğu, aynı ortamlarda bulunamayacak, bulunsa bile göz göze geldiğinde dizinin bağı çözülecek insanların sosyal medyada yorumlar yapabildiği bir dönem yaşıyoruz.

Siyaseten rakibini suçlamak anlaşılabilir ama el insaf artık Yaptığınız iftiradır. Altılı Masa'nın altında yedinci iftirasıyla başlayan süreçte Destici el artırmış oldu. Bu süreç daha nereye kadar gider bilemeyiz.

Bakınız bir de şu oldu; Süleyman Soylu İçişleri Bakanı'yken sarf ettiği İBB'de 550 terörist var iddiasına cevaben mahkemeye verdiği cevapta "Elimde bir bilgibelge yok. Ben bunları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü"