Siyonist İsrail düşmanlığı imanın zaferidir

Dünyanın en tiksindirici pisliği, Siyonist İsrail'dir. Beşeriyet âlemi, soykırımcı İsrail'i cezalandırmadan iflah olmaz. Siyonist Yahudi terör örgütü İsrail; Allah'ın, Peygamberin, insanların, müminlerin ve bitkilerin düşmanıdır. Kur'ân'da ehli imana karşı en şiddetli düşman, Yahudiler kabul edilmiştir.

"Kuşku yok ki iman edenlerin, insanlar içinde en amansız düşmanlarının yahudiler ve şirk koşanlar olduğunu göreceksin. Yine, onlar arasında iman edenlere sevgi bakımından en yakın olanların da, 'Biz hıristiyanız' diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar." (Maide Suresi82)

Burada düşmanların birinci sırasında yer alan Yahudiler; dinde kendilerini temel kabul edip, kendilerini putlaştırıp, kendilerinin dışında doğrunun olmayacağını iddia eden kimselerdir. Dolayısıyla Siyonist İsrail'e güvenmek, İblisten emin olmak demektir. Dikkat ederseniz mü'minlere düşman olanları sıralarken Rabbimiz Yahudileri müşriklerden önce zikrediyor. Bundan anlaşılıyor ki; Yahudilerin mü'minlere karşı düşmanlığı müşriklerden de fazladır. Hıristiyanların şirki öteki müşriklerin şirkinden biraz farklıdır. Hıristiyanların şirki Yahudilerin şirkinden de farklıdır. Yahudilerde bilgi var ama îman ve amel yok, Hıristiyanlar da ise amel var ama bilgi yok. Önce Yahudiler, sonra ataları dinlerini, kitaplarını bozdukları için Hıristiyanlar cahilce amel etmeye çalışıyorlar. Veya Hıristiyanların şirki bilinçli bir şirk değildir. Onların şirki felsefi bir şirktir. İşte okuduğumuz bu sûrede ve başka sûrelerinde Rabbimiz Hıristiyanları diğerlerinden farklı tutuyor. İmanı olan bir insanın İsrail ve İsrail'i destekleyen devletleri sevmesi mümkün değildir. İsrail'i ve İsrail'i destekleyen gâvur devletleri sevenlerde din ve iman olmaz.

Müslümanlar olarak bizim dinimiz, imanımız, kitabımız, İsrail'in cinayetleri, cürümleri karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamıza müsaade etmez. Aksini iddia edenlerde din, iman, vicdan olmaz.

Türkiye medyasında süslü laflarla, büyük cümlelerle, "akil" duruşlarla "Türkiye, Rusya Ukrayna Savaşı'nda nasıl tarafsız kaldıysa, Filistin İsrail savaşında da öyle tarafsız kalmalıydı" diye pazarlanan bu söylem; bir zihin körlüğüdür. Bir geçmiş ve gelecek cahilliğidir. İmani hesaba göre değil, politik hesaba göre konuşmadır. Vicdanın sesi değil, Siyonist Yahudi bahşişinin sesidir.

Filistin'de Yahudi Terör Örgütü İsrail'in uyguladığı zulme karşı, soykırıma karşı Türkiye'ye "TARAFSIZLIK" telkininde bulunmak, tek kelimeyle namusa, vicdana veda etmektir.

Filistin topraklarında devam etmekte olan savaş, sadece Gazze'deki Ehlullah'ı hedef almıyor, ümmetin akidesine ve onun her yerdeki sabitelerine karşı bir savaştır. O halde kendinizi, çocuklarınızı ve nesillerinizi, Allah'ın samimiyetlerini sınamadıkça kalplerde tek bir iman kırıntısının bile kalmayacağı şiddetli bir çatışmaya hazırlayın.

Bir insanın mazlumlardan yana olmasının alâmeti, zalimlere karşı verdiği mücadeleden anlaşılır. Siyonistler şeytanın askerleri hükmündedirler, onların her yerde bulunma ihtimalleri vardır. Kim Siyonist İsrail ile arasını düzeltirse Allah karşı savaşa girişmiş olur...

"Muhammed Ordusu" ile "Haçlı Ordusu" savaşırken tarafsız kalmak, zalime iltifat, mazluma zulümdür. Arz-ı mevut ortada dururken ve buna inanmış sapkınlar varken ve adım adım ABD ile birlikte bunu uygulama yoluna girmişken tarafsız durmak, Siyonist Yahudilerin işini kolaylaştırmaktır.