Modern dünyada Müslümanın duruşu

Modern dünya; hazzın ve hızın dünyasıdır. Modern dünya, mide iktidarının mahkûmlarına zindan olmuş bir dünyadır. Modern dünya; üretenlerin zalim, tüketenlerin ise hep mazlum kaldıkları bir dünyadır. Modern dünya, insandan daha çok eşya ile dolan bir dünyadır. Modern dünya; şehir hayatı, kalabalıklaşan nüfus, geçim derdi, seçim sıkıntısı, iletişim araçlarının çoğalmasıyla insani ilişkilerimizin azalması, insanoğlunu kendi kendine yeten bencil, egoist bir varlığa dönüştürmüştür. Modern dünya; insana ve insanlığa karşı kurulmuş bir tuzaktır. Modern dünya, bize gerginlik üzerine kurulu bir ruh halini dayatan bir dünyadır. Şehirleşme ile beraber koşturmaca şeklinde geçen bir ömür, hayatı statikleştiren, kalıplaştıran bürokratik bir zihniyeti oluşturmakta, bu da fıtri olan bir sükûnet ortamından bizi uzaklaştırmaktadır. Dolaysıyla sükûnet zemininde kalmak, modern dünyaya başkaldırmaktır. Modern dünya; bir güven ve güvenlik dünyası değil, bir gerginlikler dünyasıdır. Gerginlik, modern dünyanın sükûnetle, suhuletle hayattan haz alan insana dayattığı bir işkence türüdür. Modernizm; ruhsal bozulmanın ve toplumsal çürümenin habercisidir. Modern zamanlar, tüketim çılgınlığıyla kölelik zincirine her gün yeni halkaların eklendiği zamanlardır. Modern dünya, insanlar yapmış oldukları aletlerin aleti oldukları bir dünyadır. Modern dünyayı diğer zamanlardan ayıran şey, insanlar gerçekler üzerinden değil, algılar üzerinden yönetiliyor olmasıdır. Modern dünyayı diğer zamanlardan ayıran başka bir şey, tüm insanları yönlendirebilecek araçlara her zamankinden daha fazla sahip olmasıdır. Müslüman yaşadığı çağın, zamanın çocuğu değil, kendi imanının çocuğudur. "O gençler mağaraya sığınmışlar ve 'Rabbimiz, bize katından rahmet gönder ve bize içinde bulunduğumuz durumdan bir çıkış yolu göster.' demişlerdi." (Kehf Sûresi 10) Modern dünya, karanlık bir mağaradır.