'Vasat ümmet'in limiti adalet ilkesi

RAMAZAN YAZILARIAhlaka uygun gibi görünen bir eylem adaleti ihlal edici mahiyette olabilir. Günümüzde bunun saldırgan bir ülkeye silah yardımı gibi örnekleri yaşanmaktadır. Birleşmiş Milletler'ih bu tür adaletsizlikleri önlemede yetersiz kalması bu yapıların henüz hukuki ve ahlakî yetkinlik kazanmadığını gösterir. Kur'an, 'vasat ümmet' deyimiyle Müslüman toplumun, ahlâkî toplum olmak için adalet ilkesine uyan bir toplum olması gerektiğine; bu limitin altına düşmenin Müslüman toplum olma niteliğinden de uzaklaşma anlamına geldiğine işaret eder.Sözlükte 'orta' anlamına gelen vasat, Aristo'nun ahlâk felsefesinin temelini oluşturur. Aristo'ya ve onun görüşünden etkilenen Müslüman düşünürlere göre her türlü erdemli davranış, ifrat ve tefrit denen iki aşırı uçtan uzak bulunan ve doğru ortaya (vasat, itidal) en uygun olan davranıştır. İslam toplumunun ayırıcı özelliklerinden birini belirlediği anlaşılan bir ayette vasat kavramı şöyle geçer: "İşte böylece, siz insanlara şahit olasınız, peygamber de size şahit olsun diye sizi vasat bir ümmet yaptık" (90Bakara 2143).Ahmed b. Hanbel'in el-Müsned'i, Buhârî'nin el-Câmi'u's-sahîh'i gibi muteber kaynaklarda da geçen bir hadiste bu ayetin metnindeki 'ümmeten vasatan' (vasatorta ümmet) ifadesinin 'adaletli toplum anlamına geldiği belirtilmiştir. İkinci Müslüman neslin (Tâbiîn) önemli âlimi Mukâtil b. Süleyman'ın da aralarında bulunduğu bütün Kur'an yorumcuları, bu hadisle de destekleyerek, mealini sunduğum ayetteki vasat kelimesini 'adalet' diye açıklamışlardır. Fahreddin er-Râzî, Tefsîr-i Kebîr (Büyük Tefsir) diye de adlandırılan Mefâtîhu'l-gayb adlı eserinde şöyle der: "Öncelikle vasat 'adalet' demektir Ahlakta orta çizgiyi izleyen biri, (fazlalık ve eksiklik şeklindeki) iki uçtan da uzak ve erdemli olur. İkinci olarak (ayette) adalet 'vasat' diye nitelenmiştir; çünkü âdil kişi belirtilen anlamda karşıt olan iki tarafa da sapmaz." Müfessir Zeccâc (ö. 311924), aynı ayetteki vasat kelimesinin anlamıyla ilgili iki görüş olduğunu belirtir. Bir açıklamaya göre vasat 'adalet', başka bir açıklamaya göre 'iyi olan' demektir. Ancak Zeccâc, 'adalet' ve 'iyi'nin, lafız olarak farklı olsalar bile, anlamlarının bir olduğunu, çünkü adaletin 'iyi', iyinin de 'adalet' demek olduğunu ifade eder. Buna göre hem iyi hem de adalet ve aynı anlamdaki 'orta' (vasat) mutlak ahlâkîliği, daha yerinde bir ifadeyle ahlâkîliğin ölçütünü ifade eder. Öyleyse "Şu iş iyi ama ahlakî değil" yahut "Adil ama ahlaka uygun değil" denemez. Aynı şey bu önermelerin tersi için de geçerlidir; yani bir şey ahlaka uygun ise o şey âdildir ve iyidir. Genellikle hukukun amacının adalete ulaşmak, ahlakın amacının iyiye ulaşmak olduğu kabul edilir. Fakat yukarıda sunulan bilgiye ve ayrıca özellikle "Allah adaleti ve 'ihsan'ı emreder" (Nahl 1690) mealindeki ayet üzerine yapılan yorumlara göre İslam düşüncesi açısından