Okunması gereken yeni bir kitap

KURAMER (İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Kur'an Araştırmaları Merkezi) yeni bir kitap çıkardı: İslam Düşünce Tarihine Kritik Bir Bakış – Oluşum, Açılım ve Kırılmalar.

2020-2021 yıllarında malum pandemi şartlarında KURAMER yüz yüze bilimsel toplantılar düzenleyemeyince teknolojin getirdiği imkânlardan yararlanarak toplam 38 online konferans tertip etmişti.

YouToube'da da yayımlanan bu konferansların video kayıtları halen KURAMER'in web sitesinden ve ilgili platformlardan izlenebilmektedir.

Takip edenlerin de hatırlayacağı üzere, bu toplantılarda dinimizi ve toplumumuzu ilgilendiren, güncelliğini koruyan konularda o alanların uzmanları tarafından konferanslar verilmiş, ayrıca online olarak takip eden izleyicilerin soruları ve yaptıkları katkılarla konular zenginleştirilmişti.

Sonrasında bu 38 bilimsel toplantının kayıtları izleyenlerin yaptığı katkılarla birlikte yayımlanmak üzere KURAMER ilgileri tarafından üç gruba ayrıldı. Birinci ve ikinci grupta toplanan konuşma ve müzakereler geçtiğimiz aylarda Kur'an Bize Ne Söylüyor ve Geçmişten Günümüze İslam Düşüncesi: Sorunlar, İmkânlar ve Arayışlar başlıklarıyla yayımlanmıştı.

Yazımın başında andığım eser ise bu serinin üçüncü kitabını oluşturuyor. Kitapta saygın ilim insanlarının verdiği konferanslar ile takipçilerin bunlar üzerine soruları, bunlara verilen cevaplar ve konuşma konularına dair ilave açıklamalar yer alıyor.

Konuşmacılar, irticali olarak sundukları konferansların yazı diline çevrilmesiyle oluşan metinleri gözden geçirmiş ve onaylamışlardır.

Kitapta konuşmacı olarak –hepsi konuşma alanlarının profesörü olan- şu isimler ve konular var:
1- Hüseyin Hansu – "Mu 'tezile ve Akılcılık"; 2- İbrahim Aslan – "İslam Düşüncesinde Akılcılık"; 3- İsmail Hakkı Ünal – "Ebû Hanîfe'nin Hadis/Sünnet Anlayışı"; 4- Ahmet Yaşar Ocak – "Tasavvuf İslam Tarihinde Bir Kırılma mıdır"; 5- Mustafa Said Yazıcıoğlu – "Mâtürîdî Günümüze Ne Söyler"; 6- Süleyman Ateş – Kur'an'ın Evrensel Mesajı ve Islah Akımı".

***

Bu yazımda kelam âlimi ve eski Diyanet İşleri Başkanı Mustafa Said Yazıcıoğlu'nun konferansında değindiği konulardan biri olan Osmanlı medreselerinde kelam ve özellikle kader meselesi üzerinde duracağım. Said Hocamız Mâtürîdî'nin "hiçbir eserinin Osmanlı medreselerindeki kelam tedrisatında okutulmadığını", "daha çok Eş'arî ve onun şerhleri"nin okutulduğunu belirtiyor ki doğrudur. Ben de vaktiyle Karar'daki bir yazımda (7 Kasım 2018) "Ta Nizamiye medreselerini kurdukları bin küsur yıl öncesinden itibaren Selçuklusuyla, Osmanlısıyla dedelerimiz insanlarımıza daha çocuklukta "İtikadda mezhebim Matürîdîlik, amelde mezhebim Hanefîlik'tir" şablonunu ezberletmişlerse de gerçekte itikadda… Eş'arîliği okutmuşlar, o fikriyatı benimseyip uygulamışlardır" demiştim.

Said hocamızın bu Eş'arî fikriyatına verdiği örneklerden biri, zaman zaman siyasetçilerimizin dillendirdikleri "Kader kurbanlarını affedelim" tarzı söylemlerdir. "Yani bununla denilmek isteniyor ki, 'işte çeşitli suçlar işleyip de hapse düşmüş insanların