Değerli yazar Tarık Çelenk ile yaptığımız bir mülakat, 11 Ekim 2024 tarihli Perspektif.online'da "İslam Teolojisinde Ahlak ve Vicdan" başlığıyla yayımlandı. O mülakattaki bir soruya verdiğim cevabı geçen haftaki yazıma yapılan bazı eleştirel yorumlarla da ilişkilendirerek- bu yazımda biraz daha açmamın uygun olacağını düşündüm. Soru şöyleydi:
İslam kaynaklarında özellikle bugün için 'öteki' ile eşit ilişki kurulabilmesine ilişkin yorumlar var mıdır
Öncelikle belirtmem gerekir ki, modern öncesi birçok toplum gibi Müslüman toplumlar için de 'öteki'nden maksat din bakımından öteki olanlar, yani Müslüman olmayanlardı. Zira ırkı, milleti, ülkesi ayrı da olsa- Müslüman olan herkes din bakımından diğer Müslümanlara göre 'öteki' değil, 'kardeş'tir: "Müminler birbirlerinin sadece kardeşleridir" (Hucurât 4910). Buna göre Hz. Peygamber'in sağlığında, ilgili ayetler ışığında 'öteki' ile yani Müslüman olmayan kişiler ve topluluklarla kurduğu ilişkiye esas olan ilke 'eşitlik' değil 'adalet'tir. Bununla ilgili bir ayet şöyledir:
"Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik etmenizi ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Allah adaletli olanları elbette sever" (Mümtehine 608).
İbn Cerîr et-Taberî (ö. m. 923) Câmiu'l-Beyân adlı ölümsüz tefsirinde (Kahire 2001, XXII, 573) bu ayetle ilgili yapılan bazı daraltıcı yorumları aktardıktan sonra kendi tercihini şöyle ifade eder:
"En doğru yorum şöyledir: Allah, din konusunda sizinle savaşmayan çeşitli milletlerden ve dinlerden bütün insan sınıflarına iyilik etmenizi ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz."
İmam Mâtürîdî (ö. m. 944), Tevîlâtü Ehli's-Sünne adlı tefsirinde (Beyrut 2005, IX, 615) yukarıdaki ayette geçen "yasaklamaz" (lâ yenhâ) kelimesinden sonra "aksine emreder" (bel ye'muru) şeklinde bir ilavenin takdir edilebileceğini, maksadın bu olduğunu ifade eder.
Önemli bir husus da şudur: Kendi kaynaklarımızı "öteki ile eşit ilişki" bakımından değerlendirirken, "öteki ile eşit ilişki" kurmanın bütün dünyada modern bir konu olduğunu akıldan çıkarmamalıyız.
Diğer yandan, "öteki" kavramını günümüzde olduğu gibi- dünya ölçeğinde anlarsak, günümüzde küresel boyutuyla "öteki"nin eşitliğinden değil, ancak görülmemiş genişlikte haksızlık ve zulümlere uğradığından söz edebiliriz.
Sadece yukarıda sunduğum ayet ve Taberî'nin "çeşitli milletlerden ve dinlerden insan sınıflarını" kapsayan yorumu bile, din ve ırk farkı gözetmeksizin, bize zarar vermeyen toplumlar ve devletlerle 'iyilik' ve 'adalet' ilkelerine dayalı ilişkiler kurmanın Müslüman toplumlar için ahlâkî bir hedef olarak görülmesi ve gerçekleşme yolunda çaba harcanması gerektiğini göstermeye yeter.
Bazı değerli okurlarımın geçen haftaki yazımla ilgili eleştirel yorumlarına gelince, önce tüm yorum sahiplerine teşekkür ediyorum. Aşağıdaki yazdıklarım onlara cevap değil, bir bilgi ve fikir paylaşımıdır.