"Bütün insanlar birbirinin erkek ve kız kardeşleridir"

Kur'ân-ı Kerîm'de Müslümanlarla ilişkiler bakımından Müslüman olmayanlar hakkında kardeş kelimesi geçmez. Gayrı müslimler genellikle ait oldukları din veya ırk isimleriyle anılır: Müşrikler, İsrail Oğulları (Benî İsrail), Yahudiler (Yehûd), Hıristiyanlar (Nasârâ) , Rumlar, Sâbiîler gibi...

Kur'an'da genel olarak insanlık âleminden bahsedilirken, insanlığın kardeşliğini ima etmek üzere yedi yerde insanlığın tümü için "benî Âdem" (Âdem'in çocukları) ifadesi kullanılmıştır. Bir ayette "Biz benî Âdem'i değerli kıldık" buyrulur (İsrâ 17/70). Hucurât (49) suresinde din birliğinden doğan kardeşlik hukukuna dair ayetlerin ardından 13. ayette bütün insanlığın bir erkekle bir kadından (Âdem ve Havva'dan) geldiği hatırlatılır. Bu ayette insanlığın eşit kardeşler olduğuna dikkat çekilir.

Mâtürîdîlik mezhebinin imamı (önderi) olan Ebû Mansur el-Mâtürîdî (ö. 333/944), Te'vîlât adlı tefsirinde Hucurât suresi 13. ayetinin ilk cümlesini yorumlarken, "Buna göre bütün insanlar birbirinin erkek ve kız kardeşleridir" diyerek, yaklaşık on bir yüzyıl önce insanlığın kardeşliğinden bahsetmiştir. Hz. Peygamber, bir hadisinde, insanlar arasında canlı tutulmasını gerekli gördüğü bu yakınlığı "İnsanlık bir ailedir" şeklinde ifade etmiştir (Müslim, "Itk", 16).

Peygamberimiz, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi'nden 1316 yıl önce hac esnasında yaptığı konuşmada (Veda Hutbesi) tüm insanların eşitliği ve kardeşliğini şu sözlerle ifade ediyordu:

Ey insanlar! "Hepiniz Âdemin çocuklarısınız, Âdem de topraktandır. Arap'ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap'a, beyaz ırkın esmer ırka, esmer ırkın beyaz ırka üstünlüğü yoktur; üstünlük ancak (insanın kendi iradesi ve çabasıyla kazandığı dinî ve ahlâkî yetkinlik demek olan) takvadadır."

Aynı konuşmada temel haklar ve sorumluluklar sıralanırken can ve mal güvenliği ile –Arapçada namus, şeref, itibar gibi manevi hakları içeren- ırz güvenliğiyle ilgili ödevler en başa konmuş; bu hakların saygın ve dokunulmaz (haram) olduğu yüz bini aşan bir kitle huzurunda insanlığa ilan edilmiştir.

***

İncil'de Hz. İsa'nın, "Komşunu kendin gibi seveceksin" dediği bildirilir (Matta 23/39). Kur'ân-ı Kerîm ise sevgiyi buyurmakla yetinmiyor, "Yakın ve uzak komşularınıza iyilik ediniz" diyor (Nisâ 4/36).

Hep söylediğim bir şey var: Günümüzde ulaşım ve iletişimdeki gelişmeler sayesinde bütün dünya insanları ve aileleri birbirine komşu haline gelmiştir. Dünyanın her yerinde terör ve savaşlarda kadınıyla çocuğuyla haksız yere öldürülenleri canlı izliyoruz. Bunlar hepimizin kaybıdır. Dün Irak'ta, Suriye'de; bugün Gazze'de, Filistin'de, Lübnan'da, Ukrayna'da yaşanan vahşeti –birilerinin hep yaptığı gibi- politik, ekonomik veya dinî-mezhepsel çıkarlar uğruna teşvik etmek, onaylamak ya da "Bu acılardan kendime ne çıkar sağlayabilirim" düşüncesinde olmak uygarlık değil, ilkelliktir, vahşettir.