Kemalizm bir idrak hastalığı. Yazık, Ak Partili bir vekil bile Şapka Devriminin yıldönümünde el çırparak neşe içinde yürüyüşe katıldı. Tam 8 gün 8 gece kutlanacakmış Şapka Devrimi ama işin garibi şu ki, polis ve asker haricinde kimsenin başında şapka yoktu!
Dünyanın artık terk ettiği şapkanın bayramını kutlayan bu Kemalist mantıksızlık her şeyi tek bir kişiye mal ederek aslında kendi hisarına yığınak yapmakta.
Ortaya attıkları bir başka palavra da Atatürk'ün Tokyo'da cami yaptırdığı. Bu hususta yıllar önce bir makele yazmıştım. Japon tarihi otoritesi Prof. Dr. Selçuk Esenbel yazımı okuyup teşekkür ediyor ve şu bilgileri veriyordu:
"Tokyo Camii'nin yapılış hikâyesi 1917 Bolşevik Devrimi'nden sonra iç savaş ortamından dolayı Trans-Sibirya treniyle doğuya göç etmek mecburiyetinde kalan 10 bin küsur Kazan Tatar ve Başkurt halklarının muhacir nüfusunun Japonya İmparatorluğu'nun işgal ettiği Mançurya bölgesine yerleşmeleri ve zaman içinde Japonya adalarına, ozellikle Kobe ve Tokyo'ya 1,000 kadar kişininyerleşmesiyle başlar.
Aslında Tokyo Camii projesinin önderi, kendisi Başkurt olan Tatar Göçmen Cemiyeti'nin önderi Kurban Ali (Abdulhak Kurban Galiyef diye bilinir) idi. Çoğu zorunlu olarak artık herhangi bir ülkenin vatandaşlığına sahip olmayan mülteciler olarak Japonya'ya sığınan Tatar Cemiyeti üyeleri, Japon ordusu ve siyasetçileriyle yakın ilişki kuran Kurban Ali'nin gayretleriyle 1920'leri ve 1930'ları Japon makamları ve ileri gelenlerine cami ve okul gibi kendi topluluklarını sosyal ve kültürel olarak idame ettirmek için 1927 yılında kurulan Tokyo Mekteb-i İslamiye, 1929 yılında kurulan Tokyo Matbaa-yi İslamiye gibi kuruluşların kurulması için büyük uğraş verdi.
1938 yılında açılışı yapılan Tokyo Camii'nin inşası ise her ne kadar Kurban Ali ve Tatar Cemiyeti'nin topladığı bağışlarla başlatılmışsa da, en sonundacaminin ilk yapılışı, dönemin Japon hükûmetinin Mançurya'yı 1931 yılında işgal ettikten sonraAsya'da imparatorluğunu geliştirmek için Batı sömurge imparatorlukları olan Britanya, Fransa ve Hollanda'yakarşıgittikçe meydan okuyan açık bir Pan-Asyacılık dış siyasetinin bir parçası olanPan-İslamcı propagandasını geliştirmek için doğrudan destekleme kararı sayesinde mümkün olmuştur.
Caminin inşa masrafının önemli bir bölümü, Tatar Müslümanlarının topladığı bağışların yanı sıra aslında Japon devleti ve Japon şirketleri tarafından karşılanmıştır. Japon İmparatorluğunun İslam taraftarı yeni siyasetinin odak noktası olarak inşa edilen caminin açılışına Tokyo ve Mançurya'da yaşayan mülteci Tatar Müslümanları, bazı Çinli Müslümanlar, Suudi Arabistan'ın Londra Büyükelçisi, İngiltere karşıtı siyasetiyle bilinen Yemen veliahtı Hüseyin, İtalyan Büyükelçisi, ileri gelen Pan Asyacı Japon siyasetçiler, Ordu ve Deniz kuvvetleri mensupları, Pan Asyacı Amiral Ogasawa ile 1933 yılında özellikle Pan Asyacılar tarafından Japonya'ya tekrar davet edilen Kadı Abdürreşid İbrahim bulunacaktır. İbrahim, Kurban Ali'nin yerine Tokyo cemaatinin imamı tayin edilecektir.

141