Mekke-i Mükerreme'den damlalar

Mekke-i Mükerreme'den damlalar

MUSTAFA ARMAĞAN

7 Nisan sabahı Sultan 2. Abdülhamid Han'ın dördüncü nesilden torunu Kayıhan Abdülhamid Osmanoğlu Efendi ile birlikte umre maksadıyla Mekke-i Mükerreme'ye doğru yola revan olduk. Bu satırların yazıldığı gün itibariyle 10 günü ikmal ettik hamdolsun. Cuma günü yine beraberce Medine-i Münevvereye vasıl olacağız ve Pazar akşamı da Akittv'de yayınlanan Kayıtdışı Tarih programına ayağımın tozuyla yetişeceğim inşaallah.

Şevval umremizi yaptık, Rabbimize hamd u senalar olsun. Allah kabul eylesin.

Bu sene Ramazan umresi tarihî bir kalabalığa sahne olmuş (haberlerden de öğrenmiş olmalısınız). Suudi Arabistan'ın vize kolaylıkları da bu tehacümde rol oynamış olmalı.

Şevval umresine özellikle Türkiye'den yoğun talep olmuş. Şu anda Mekke; Türk umrecilerle tabir caizse- dolup taşıyor. Harem-ı Şerif'te, tavaf veya say esnasında adım başı bir Türk kafilesiyle karşılaşmanız an meselesi.

Suudi Arabistan devleti iki zıt süreci birden arşınlıyor. Biri köpek festivali. Veya geçenlerde Medine-i Münevvere'de bulunan Medayin Salih'teki konser gibi seküler açılım.. Diğeri de turistik yönde bir zamanlar yıktıkları veya ihmal ettikleri eserlere yeniden sahip çıkma eğilimi.

Geçen yıl Uhud'da Peygamber Efendimizin (sav) yaralandığında sığındığı mağaranın önüne yapılan ve yine bizzat Suudilerin yerle bir etmiş olduğu mescidin temellerinin bulunmuş ve ayağa kaldırma işinin başlamış olduğunu müşahede etmiştik. Gerçi Medine-i Münevvere'ye gidince kendi gözümle de göreceğim ama, haber aldığıma göre Mescid inşa edilip ibadete açılmış. Yine uzun yıllardan beri kapalı duran ve Sultan 2. Abdülhamid Han'ın yaptırdığı Anberiye Camii'nin ibadete açılması önemli. Ancak önemli olan bir büyük eserimiz daha var, bu caminin yanı başında: Medine-i Münevvere tren istasyonu. Halen kapalı, metruk bir vaziyette mukadderatını bekliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı veya TİKA bu işe el atmalı.

El atmalı ama nice boynu bükük eserlerimiz var Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere'de. İşte şimdi Bekir Dönmez hocayla beraber ayağımın tozuyla geldiğim Mekke ile Taif arasındaki Kanuni Sultan Süleyman Han'ın eseri olan muhteşem su kemeri ve su kuyuları. Yakın zamanlara kadar Mekke-i Mükerreme'ye su sağlayan bu su kemeri ve kuyular manzumesi bugün betondan kapalı bir su kanalı yapıldığı için devre dışı (âtıl) kalmış vaziyette ama hala büyük ölçüde ayakta. Duvarlarında yer yer yıkılmalar vuku bulmuşsa da mihrap yerinde. Tam Mekke-Taif yolunun sağında yer alıyor. Son zamanlarda gelişigüzel betonla yenilenmiş ama nitelikli bir restorasyonla dikkat çekici bir hale getirilebilir. Yetkililerin nazar-ı dikkatine arz olunur.