'ABD gemilerini kıble edindiler' iftirası

Trump ikinci defa Amerikan Başkanı oldu. İlkinde Hilary Clinton'a karşı kazanmıştı, bu defa Kamala Harris'e karşı. 2020 yılında ise Joe Biden'e karşı kaybetmişti. İster istemez "Trump kadın adayları seviyor, erkeğe yenildi ama kadınları yenerek başkan oldu" yorumları tebessümlere eşlik etmekte.

Hazır dikkatler ABD'ye yönelmişken yakın tarihimizden bir yalanı teşhir etmekte fayda var.

Neymiş, Amerikan 6. Filosu 1969 yılında İstanbul'a gelmiş, solcularsosyalistler buna pek hiddetlenip eyleme geçmiş. Rıhtıma çıkan Amerikan askerlerini denize dökeceklermiş.

Beyazıt'tan Taksim'e yürümeye hazırlanan kalabalık Dolmabahçe açıklarında demirlemiş bulunan 6. Filoyu protesto edecekti.

Yeni palazlanan milliyetçimukaddesatçı gençlik de Taksim'de onları bekliyordu. Aralarında 2 ölü ve 200 civarında yaralının olacağı korkunç bir arbede çıkmıştı.

Solcular "Altıncı Filo defol", sloganları atarken, milliyetçimukaddesatçı gençlik "Komünistler Moskova'ya" diye bağırıyordu.

Hakikatte milliyetçimukaddesatçı gençlik ABD'ye bayılmıyordu. Emperyalizm emperyalizmdi. Hatta solcular ABD emperyalizmini dillerine doladıkları halde milyonlarca Türkü canından bezdiren Sovyet emperyalizminden tek kelime ile olsun söz etmezken sağcılar ikisini de söylerdi.

Ancak 1945'ten itibaren Stalin'in toprak ve üs istemesi İnönü ve CHP hükümetini kâbusa sokmuş, Rus çizmesinin ne büyük bir bela olduğunu idrak etmelerine yol açmıştı. O tarihten itibaren daha önce ninni gibi gelen komünizmin nasıl korkunç bir güç olduğunu idrak eden Türk halkında anti-komünist damar ABD'nin de gayretiyle kabarmaya başlayacaktı.

1961 Anayasasının getirdiği örgütlenme serbestisi ilk önce solculara yarayacak, 12 Eylül darbesine giden yol bu örgütler ile onlara karşı çıkanların mücadelesi sayesinde döşenecekti.

Öte yandan Komünizmle Mücadele Derneği ile Milli Türk Talebe Derneği'nin başını çektiği milliyetçimukaddesatçı gençlik sadece Taksim'de değil, ABD filosunun demirlediği Dolmabahçe'de de mevzilenmişti. Derken namaz vakti geldi ve 'nöbet tuttukları' sahilde cemaat olup öğle namazını kılmaya başladılar.

Tam bu sırada Milliyet