8 Mart Dünya Kadınlar Günü Rus kadınların eseriydi
Mustafa Armağan
Bundan tam iki yıl önce Yeni Akit'te aynı başlıkla bir yazı yayınlamış ve resmi Kemalist tarihin Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının Avrupa'daki ve dünyadaki birçok ülkeden önce verildiği yalanını çürütmüştüm.
Özetlemem gerekirse: Kemalist propagandanın salladığının tam tersine kadınlara oy hakkı erken değil, geç verilmişti, bir. 1946 yılına kadar erkeklerin bile seçim hakkı yoktu ki kadınların olsundu, iki. Başörtülü kadınların seçilme hakkı için ise tam 80 yıl beklenmesi gerekmişti, üç.
Kemalizm'in beyinler üzerinde bir yalan makinesi şeklinde çalıştığının ispatı olan bu üç yalan dışında temel bir yalan daha vardı: 8 Mart tarihinin kendisi yalandı. Hem de baştan ayağa.
Feministlere göre; 8 Mart 1857 yılında New York'taki bir tekstil fabrikasında iş şartlarının düzeltilmesi için direnişe başlayan 40 bin kadın işçi polisin saldırısı sonucu fabrikada kilitli kalmış. Çıkan yangında kaçamayan 129 kadın işçi o gün yanarak can vermiş. Güya bu işçileri polis dışarı çıkarmamış.
İşte her yıl Dünya Kadınlar Günü'nün 8 Martta kutlanmasının gerekçesi yangında kadınların ölmesiymiş.
Bu efsanenin tek kusuru, böyle bir olayın 8 Mart 1857'de yaşanmamış olmasıdır!
Malum, feministlerimizin boynu Fransa karşısında kıldan ince: Fransa'da imal ve icat edilen bir yalanı kopyala-yapıştır usulü almış ve piyasaya sürmüşler. Ve bu yalanı yıllar yılı tekrarlaya tekrarlaya muhafazakârların kanaat önderlerine kadar nüfuz ettirmeyi başarmışlar.
Fransız tarihçi Françoise Picq'in 1970'lerin sonunda bitirmiş bu efsaneyi aslında ama bizim feministlerin işine gelmediği için ördükleri zırhtan içeri bırakmamışlar ışığını.
Picq kadın tarihi araştırmalarına başladığında şu basit sorunun peşine düşmüş: 1857 yılının 8 Martında gerçekte ne oldu
Hiçbir şey
O gün ne New York'ta, ne de ABD'de bize anlatılana benzer mahiyette dahi bir olay yaşanmamış. O tarihte çıkan ABD gazetelerini araştırdığında böylesine büyük bir olaydan bahsedildiğine rastlamamış. Ne yangın, ne grev, ne 40 bin kadın işçinin direnişi Sonra bir fabrikada futbol sahasına zor sığan 40 bin kadın işçi nasıl toplanacak
Efsanenin ilk ayağı kafasında çöktükten sonra Fransız tarihçi başka bir sorunun peşine düşmüş: O zaman bu efsane nereden ve ne zaman çıktı
Bu noktada bir sürpriz karşılamış Picq'i. Fransız tarihçi, "8 Mart 1857 protestosundan ilk kez 1955'te Fransız günlük gazetesiL'Humanite söz etti" diye yazmış bir makalesinde. O zamandan beri her yıl basında yer ala ala bu efsanevi köken gerçekliğin önüne geçmiş.
Ne harika değil mi 1857'deki olayı biz vukuundan 98 yıl sonra, ABD'de çıkan bir gazeteden değil, Fransa'da çıkan bir yazıdan öğrenmiş oluyoruz!
İyi de aradaki 98 yıl boyunca bu olaydan neden bahsedilmemiş
Cevabı gayet basit: Grev ve yangın türünden bir olay yaşanmadığı için.
Bitti mi Biter mi hiç!
Aslında New York'ta bir yangın ve ölüm olayı yaşanmış ama 1857'de değil, iddiadaki olaydan tam 54 yıl sonra.
"1911'de New York'ta 123'ü kadın 146 tekstil işçisi, çalıştıkları fabrikanın yanması sonucu can vermişti. New York tarihinin bu en kanlı iş cinayeti, kentin göbeğinde Manhattan'daki Triangle Gömlek Fabrikası'nda meydana gelmiş, çoğunluğu 14-23 yaş aralığında olan 123 kadın işçinin sonu olmuştu. 1857 efsanesinin muhtemel ilham kaynağı gibi görünen 1911'deki fabrika yangınının, kârdan başka bir şey düşünmeyen sermayenin ne ilk ne de son katliamı olduğunu herkes biliyor." (Eren Karaca, "8 Mart'ın Tarihi: Sosyalist mücadelenin günü", Gelenek, Sayı 154, Mart 2021)
Ölenlerin içerisinde erkeklerin de bulunduğu gerçeği bir yana, 1911'deki olayda ne bir direniş vardı, ne de grev ve polisin kapıları kapatması (ayrıca yangın 8 Mart'ta değil, 25 Mart'ta çıkmıştı). Tamamen işverenin ihmalkârlığı söz konusuydu ve 10. kattaki işçilerin kapılar güvenlik amacıyla kilitli olduğu için (hırsızlık olmasın diye kapılar kilitlenirdi o zamanlar) dışarı çıkamamış, yangın merdiveni de izdiham sebebiyle yamulmuş ve işe yaramamıştı.
Bu da elbette kapitalizmin vampirliğiyle ilgili bir olaydı ve burjuvaziye düşman olmak için yeterli bir sebepti.
Toparlarsak 1857'de olmayan yangın, 1911'de yaşanmış ama bunun grevle, direnişle bir alakası kurulamamıştı. O zaman 1911'deki olayı al, 1857'ye taşı ve işin içine kapitalist vampirlerin kan içiciliğini anlat, öyle değil mi Yani kapitalizm düşmanlığı yap. Yok, bizim feministler kapitalizm düşmanlığı yapmaz, İslam düşmanlığı yapar 8 Mart'ta. İslam'ın geleneklerin kadınları geri bıraktırdığı masallarını tekrarlar ama zinhar kozmetik sanayiinin kadınları nasıl sömürdüğünden dem vurmaz. Aslında 8 Mart'ta bir şey oldu ama kapitalizmin başkenti New York'ta değil, Rus Çarlığının başkenti Saint Petersburg'da.

183