Tarih, 24 Ağustos 2020. Koltuğuna oturalı henüz 6 ay olan Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı Adil Karaismailoğlu yaptığı bir açıklama ile TC tescilli uçaklarda görev yapan
yabancı pilotları tedirgin etmiş, şirketlerde ve kokpitlerde telaşa neden olmuştu.
Bakan Karaismailoğlu, Türk sivil havacılık sektörünün hızlı büyümesi nedeniyle,
yetişmiş eleman ihtiyacının bir bölümünü yurt dışından karşılamak zorunda kaldığını
belirtip "Şu anda sivil havacılık sektörümüzde yabancı uyruklu pilot, uçuş ve kabin
ekibi gibi görevlilerin oranı yüzde 11'i bulmakta. Bu nedenle, sektörde yerli ve
yetişmiş eleman istihdamı için çalışma bir başlattık. Tüm paydaşlarla iş birliği yaparak
havacılık sektöründe öncelikli olarak vatandaşlarımızın istihdamını hedefliyoruz"
diyordu.
Bakan bu sözleri söylediğinde Türk tescilli uçaklarda değişik ülkelerden 1300'e yakın
pilot görev yapıyordu. Hava-Sen'e göre bunun ekonomimize maliyeti 100 milyon
dolara ulaşmıştı.
Bakan'ın bu demecinin sonra uçak sayısıyla doğru orantılı olarak yabancı pilot
çalıştıran THY, pilotları ücretsiz izne gönderdi, bazıları geri dönmedi.
Kamuoyunda sadece THY'nin yabancı pilot çalıştırdığı gibi çok yanlış bir algı vardı. O
tarihte Türkiye'de havayolu şirketlerinde 3 bin 755'i kaptan, 3 bin 982'si ikinci kaptan
olmak üzere tam 7 bin 737 pilot görev yapıyordu.
TC tescilli uçaklarda görev yapan 3 bin 755 kaptanın 587'si, 3 bin 982 (F/O- First
officer) ikinci pilotun 227'si yabancıydı. Bazı şirketlerde toplam sayıya göre yabancı
sayısı çoktu, THY ise oransal olarak beşinci sıradaydı.
Türkiye'de 2024 yıl sonu itibarıyla 15 bin 530 olan lisanslı pilot sayısının, 2025 yılı
sonunda 16 bin 030'a yükselmesi hedefleniyor. Üniversite ve uçuş okullarının yanı
sıra Türk Hava Yolları Uçuş Akademisi bu konuda önemli bir görevi yerine getiriyor.
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, TAFA
mezuniyet törenindeki konuşmasında, "Altı meydanda hizmet veren Uçuş
Akademimiz bugüne kadar 1913 mezun verdi. Yüzüncü yılımızı kutlayacağımız 2033
hedeflerimiz doğrultusunda Akademimizin kapasitesini de 600'e çıkaracak, hem
markamızın hem de sektörümüzün kokpit ihtiyacını karşılayacağız. Attığımız her bir
adım vizyonumuzun ve emeğimizin bir göstergesi." diyerek yabancı pilot çalıştırmak
zorunda kalmayacaklarını dile getiriyordu.
Bolat, toplam pilot sayısının 7 bin 200 olduğu, THY'de yabancı pilot sayısının da
200'ün biraz üstünde olduğunu belirterek "Bir dönem bu sayı binlere kadar çıkmıştı,
ancak artık ihtiyaç kalmadı. Uzun süredir yabancı pilot alımı yapmıyoruz" diye
konuştu.
Diğer büyük şirketlere baktığımızda şöyle bir tablo ile karşılaşıyoruz.
Türkiye'de faaliyette olan dört büyük havayolu şirketinde ise durum şöyle. 36'si kadın
771 kaptan pilot istihdam eden Pegasus'ta 98'i kadın olan 651 First Officer olmak
üzere toplamda 134'ü kadın olan 1422 pilot çalışıyor. Şirketteki yabancı pilot sayısı
153 olup bu sayı oransal olarak yüzde 9.8'dır.
A Jet şirketinde, 5'i kadın 230 kaptan, 21'ı kadın 173 F/O istihdam ediliyor. Şirketin
yabancı pilot sayısı belirsiz.
Oran yüzde 10 olsa A Jet'te tahminen 40 yabancı pilot görev yapıyor olabilir.
Sun Ekspres'te ise durum biraz farklı. Şirkette 20'si kadın 449'u erkek olmak üzere
469 kaptan, 52'si kadın 407'si erkek olmak üzere 459 F/O çalışıyor. 72 kadın, 856 da
erkek olmak üzere toplam 828 pilotun görev yaptığı Sun Ekspres'te 144 yabancı pilot
çalışıyor.
Corendon Airlines'ta ise biri yabancı 82'si Türk 83 kaptan, 87'si Türk yedisi yabancı
toplam 94 F/O görev yapıyor.
71 Kaptan Türk, 12 Kaptan yabancı olmak üzere toplam 83 kaptan var.
88 F/O Türk, 6 yabancı F/O yabancı olmak üzere 94 F/O görev yapmakta.
Kadın pilot sayısı 8, erkek pilot sayısı 169 olmak üzere toplam sayı 177 kişi.
177 pilotun sadece 18'ı yabancıdır.
Free Bird, Tailwind, Anka, Southwind, BBN, MGA, MNG,ACT ve ULS'yi ve iş
jetlerindekileri de sayarsak yabancı pilot sayısı 600'e kadar düşmüştür.
Bu rakamlar gösteriyor ki, havacılıkta kokpit de yerelleşiyor veya millileşiyor.
Mutlu yarınlar Türkiyem…
DHMİ Mensupları Vakfı otelini satıyor
Ben, tam 30 yıldır havacılık sektörünü izleyen birisi olarak varlığından hiç de
haberdar olmadığım, duymadığım bir vakıftan söz etmek isterim sizlere.
Kısa adı DHMİ olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nde çalışanların kurduğu bu
vakfın adı DHMİ Genel Müdürlüğü Mensupları Yardımlaşma Vakfı imiş. Bu Vakfın
varlığından haberdar olmam da sahibi oldukları otelin satış duyurusu sayesinde oldu.