Şahin Kanadın Kuşatması ve 2021 yılı İran Ekonomisi

2018 yılının Mayıs ayında ABD Başkanı Trump tarafından imzalanan bir Başkanlık Kararı ile ABD, Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak isimlendirilen Nükleer Anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmiş ve sonrasında ABD İran'a daha önceden uyguladığı yaptırımları yeniden devreye koymuştur. Finans ve döviz piyasalarında gözlemlenen türbülans uzunca bir süre devam etmiş ve artan risk algısı ve ayrıca yaptırımların İran'ın ihracat gelirlerini çok ciddi oranda düşürmesi ile birçok ekonomik göstergede son derece kötü performanslar gözlemlenmiştir. COVİD-19 salgını İran'da ilk kez 2020 yılının başlarında etkili olmaya başlamış ve alınan kapanma tedbirleri nedeniyle zaten zor günler geçiren İran ekonomisi daha da kötüye gitmiştir. Son olarak, ABD'de yapılan Başkanlık seçimleri sonrasında başkanlığın el değiştirmesinden umutlanan İran'ın, Biden'ın KOEP'e dönme ve yaptırımları kaldırma konusunda oldukça iyimser bir tablo çizmesine rağmen 2021 yılı sonuna geldiğimiz şu günlerde yaptırımların kaldırılmasına yönelik beklentisi karşılanmamıştır. 2021 yılı İran ekonomisi, geçtiğimiz birkaç yılda ortaya çıkan bu olumsuz gelişmelerin gölgesinde şekillenmiştir. Bunun yanında gerek Meclis seçimleri ve gerekse de Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında ortaya çıkan tablo İran'ın güvenlik ve siyasi konuları ekonomik başarıya nispetle önceleyeceğini göstermektedir. Nitekim 2020 yılının başında yapılan Meclis seçimlerinde muhafazakâr kesimin toplam sandalye sayısının büyük bir kısmını kazanması ve ayrıca çok sayıda Devrim Muhafızları Ordusunun eski komutanın Meclise vekil olarak girmeleri İran'da reformcu ya da ılımlı kanattan çıkabilecek çatlak seslere karşı bir ön alma şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca 2021 yılının Haziran ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çok sayıda reformcu adayın seçim dışı bırakılması ve bunun neticesinde muhafazakâr Reisi'nin seçimleri kazanması İran'ın önümüzdeki 5 yıl içinde ülke içinde çıkabilecek siyasi risklerin azaltılmasına yönelik attığı diğer bir önemli adımdır. Biden yönetimi İran'a uygulanan yaptırımları kaldırmasa da yaptırımların uygulanması hususunda belirli düzeyde bir gevşeme gözlerden kaçmamaktadır. Trump döneminde 500 bin varilin altına düşen ham petrol ihracatı Biden'ın koltuğa oturmasından bir süre sonra 1 milyon varil seviyelerine yükselmiştir. Başta Çin'e olmak üzere İran'ın 2021 yılının ikinci çeyreğinden itibaren her günlük 1 milyon varil ortalamasının üzerinde ham petrol ihracatı yapmayı başardığı gözlemlenmektedir. Bunun yanında 2019-2020 döneminde düşük seyreden ham petrol fiyatlarının 70-80 ABDvaril bandına yükselmesi ile İran'ın dış ticaret gelirlerinde belirgin bir iyileşme olduğu gözlemlenmektedir. İkinci olarak, ham petrol yerine İran'ın petrokimya ürünlerinin ihracatına yönelmesi yaptırımların baskısının kırılmasında etkili olmuştur. Petrokimya ürünleri yaptırım kapsamında olmasına rağmen petrole göre bu tür ürünlerin ihracatının gizlenmesi daha kolaydır. Bu yüzden 2020 yılına göre İran'ın dış ticaret gelirlerinde önemli artış olduğu tahmin edilmektedir. İran ekonomik büyüme performansı tarihsel olarak petrol gelirleri ile yakından ilişkilidir. Grafik-1'de aylık bazda İran'ın ham petrol ve kondensat ihracatı gösterilmektedir. ABD'de Kasım 2020'de yapılan seçimlerden sonra İran'ın petrol ihracatında hissedilir bir artış göze çarpmaktadır. Biden'ın seçim sürecinde başkan seçilmesi halinde yeniden KOEP'e dönüleceğine yönelik verdiği mesajlar ve Kasım ayında seçimi kazanması üzerine yaptırımları denetlemekten sorumlu ABD Hazine Bakanlığının denetleme faaliyetlerini yumuşattığı anlaşılmaktadır. İran'ın başta Çin olmak üzere ham petrol ve kondensat ihracatını hissedilir düzeyde arttırdığı gözlemlenmektedir. Grafik-1: İran'ın Ham Petrol İhracatı (GünMilyon Varil) Petrol konusunda yukarıda zikredilen açıklamalarla uyumlu olarak 2018 ve 2019 yıllarında ülke ekonomisinde gözlemlenen küçülmenin aksine 2020 yılında düşük de olsa pozitif bir büyüme gözlemlenmiştir ve 2021 yılı sonu itibari ile milli gelirin bir önceki yıla göre 2,5 civarında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Grafik-2'de Dünya Bankası verileri kullanılarak 2015-2021 arası İran'ın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) verileri gösterilmiştir. GSYİH için 2015 yılı sabit ABD fiyatları ile hesaplanan GSYİH verileri kullanılmıştır. 2021 yılı sonu itibari ile İran'ın milli gelirinin halen 2017 seviyesinin oldukça gerisinde olduğu görülmektedir. Grafik-2: İran GSYİH (2015 yılı Sabit ABD fiyatları ile) Milyar ABD İran'ın