Mektup

Sevgili okurlarım,

Ben yazılarımı ofisimden yazıyorum. Yardımcım temize çekiyor ve maille Cumhuriyet Yazıişleri Müdürü Özgür'e yolluyor. Yani gazeteye çok uğrayamıyorum. Özgür geçenlerde bana geldi ve postayla gelen kitap ve mektupları getirdi. Çoğu eski tarihli. Ben yine de mutlu oldum. Okudum. Bir bölümüne burada teşekkür etmek istiyorum.

Kitap gönderenler: Sevgili Soner Yalçın, Tağut adlı kitabı. Nurkhan Onkgalalvy Görev, Mustafa Namık Dener Kirli Kent, Erdinç Utku Yüksek Yerilim Hattı, Asım Arslan Sömürülen Atatürk ve Atatürkçülük.

Gelelim mektuplara: 2023 ve 2024 tarihli mektupların tümü cezaevlerinden. Umarım hepsi tahliye olmuştur.

Edirne, Aliağa, Buca, Çorum, Silivri, Menemen, İzmir Buca, Kandıra. Bunların elime geçtiği tarih 5 Nisan 2025. Hiçbirine yanıt verememişim. Özür dilerim. Hapishanelerin ne olduğunu iyi bilirim.

MESAFE

Kadınlar pek izlemiyordur belki ama ülkemizdeki bütün futbol statlarında tribünleri süsleyen çok büyük ebatta pankartlar vardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafının yanında üç iri sözcük yazıyordu: "Maske-mesafe-temizlik." Gerçekten üçü de çok gerekliydi salgın döneminde. Zaten sağlık bakanı da cumhurbaşkanının kendisi de her gün bu üç sözcüğü dile getiriyorlardı. Özellikle mesafenin önemini vurgulayıp duruyorlardı. Tam bunları söyledikleri günlerde AKP kongreleri yapılıyordu. Recep Tayyip Erdoğan bağlanıp bağır bağır bağırıyordu: "Maşallah salon şu salgın döneminde bile tıklım tıklım, lebaleb dolu." Resmen bizimle alay ediyorlardı. Salonun dolu değil boş olması gerekiyordu çünkü herkes omuz omuza, mesafeyi bırak, nefes alacak alan yoktu. Bunu kendisi söylüyor cumhurbaşkanının. Ben kendi hesabıma benimle alay edilmesinden hoşlanmıyorum. Gel gör ki bizim ülkede cumhurbaşkanına karşı dava açılamıyor. O (ben dahil) herkese dava açıyor ama ona kimse dava açamıyor. Oysa anayasaya göre yasalar önünde herkes eşittir. Tabii bazıları daha eşittir.

2021'de basılan Kendine Yalan Söyleme kitabımdan alıntı.

KADIN UNUTMAZ

Bunu ne iyi ne kötü anlamda söyledim. Sadece bir gerçeği dile getirmek istedim o kadar. Yani erkek milletinin bilmesi gereken bir küçük uyarı bu. İyi bir şeyi de unutmaz, kötü olan bir şeyi de. İhaneti asla unutmaz. Yalanı unutmaz. Onu çok sevdiğinizi de unutmaz. Davranış analizi konusunda erkekten algısı daha kuvvetlidir kadının. Erkekler kadınlara karşı davranış şekillerini ayarlarken bunları iyi düşünsünler. Erkeğin hemen unuttuğu herhangi bir konuyu kadına sor, 20 yıl sonra sana söylesin. Şimdi kadın okurlarım bana "Bizi övüyor musun, gömüyor musun" diye sormasınlar. Biliyorsunuz ben hep kadının yanındayım. Karım da benim yanımda.