Celal abi

Geçen hafta tiyatronun büyük komiği Celal Sururi'den söz etmiştim. Eşyalarla kavga ederdi. Ama asıl önemli meselesi "yuttum hastalığı" idi. Celal abi kaybolan her şeyi yuttuğunu sanırdı. Üçleme huyu da vardı. Yemek yiyoruz, çay içiyor Celal abi, çay kaşığını yere düşürmüş. "Kaşığımı gören var mı" diye soruyor. Kimsede cevap yok. Celal abi: "O zaman yuttum" diyor. Kadıköy tarafında oturuyorlar. Kardeşi Ali Sururi ile. Ali abi: "Celal bey, konağın kapısının anahtarını aldın değil mi" diye soruyor. "Sen almadın mı" diyor Celal abi. "Kapıyı en son sen kilitledin, anahtarı sen aldın" diyor Ali abi. Celal abi gayet rahat: "O zaman yuttum" diyor. Yahu koskoca konak anahtarı yutulur mu

Üçleme huyunu da haftaya anlatırım.

BABA TARAFI

Büyük büyük dedem bilindiği kadarıyla Karaman'dan Selanik'e göç edenlerdenmiş. Biraz çekik gözlü bir aile olduğumuzdan ilk göç eden Türkmen olarak biliniyor. Oğlu Osman dedem Selanik'ten Midilli Adası'na göç etmiş. Orada İhsan dedem (babamın babası) dünyaya gelmiş. 1880 yılında İhsan dedem on yaşındayken İstanbul'a göç edip Sütlüce semtine yerleşmişler. Dedem sanat ile ilgili imiş. Güfteler yazar, onları arkadaşları Bimeh Sen gibi bestecilere verirmiş. Ünlü güfteleri günümüzde hâlâ fasıllarda söylenir. Firkatin aldı bütün neşvei tabım bu gece - Sevdası henüz sinede gönlüm gibi sağdır - Vuracak sine arar - Kadifeden kesesi gibi şarkı sözleri dedemin. Ayrıca Kavuklu Hamdi Efendi dedemin iyi dostu imiş. İlk eşinden Müeyyet (halam), Osman Vamık (amcam) ve babam Ahmet Necdet dünyaya gelmiş. Sonraki eşinden ise Adli amcam ve Seha halam.

ANA TARAFI

Anneannemden duyduğum kadarıyla bizimkiler Mısır Kahire'deki kapalıçarşıda dükkân sahibi "Peştamalcı Zadeler"miş. İstanbul'daki saraya özel peştamallar dokuyup gönderirlermiş. Kemal dayım albay emeklisi olduktan sonra bizi zengin etmek için çok çalıştı. Oysa Mısır artık bizden gideli neredeyse asır olmuştu. Bir şey çıkmadı o işten, biz de zengin olamadık. Yoksa Mısır'da kapalıçarşıda kırk dükkân, aman Allah... Anneannem Huriye can dostumdu. Dedemi görmedim. Midilli Gemisi'nde ölmüş, yüzbaşı. Büyük dayım Muhittin Tunçelli Almanya'da okumuş. Burada Tekel İdaresi'ne yönetici olmuştu. Bir gece devrin ünlü gazinolarından Turkuaz'ın sahibi idi. Anne tarafı kalabalık, buraya sığmazlar. Aile olmak güzeldir.

İTİRAFIM VAR

Yazacaklarımdan ben sorumlu değilim. Çünkü doktorum antidepresan ilaç tedavisine başlattı beni.

Bu bir yerden patlayacaktı. Safra kesesini aldırmak zorunda kaldım. Doktorum Erkan Kaya her gün telefon etti. Onca işi arasında benim bireysel tedavime sahip çıktı. Bunu hiç unutmayacağım.

Şimdi, başta söylediğim gibi bu yeni ilaçlar bünyemde tuhaf tuhaf şeylere yol açarsa yazdıklarım abuk sabuk sözcüklere dönüşürse sorumlusu ben değilim. Kafadır. Bu yaştan sonra kızamık veya kabakulak olmayı beklemiyorum ama durumumun da çok parlak olduğu söylenemez. Hepiniz sağlığınıza çok dikkat edin. Siz benim kıymetlilerimsiniz. Okurlarım, seyircilerim... Hepinize sağlık diliyorum. Sağlık iyi olunca gerisi kolaylaşıyor.