Anglosakson

Seçimlerde yüzde 88'e varan oranda yurtdışı oy alan Kılıçdaroğlu'na, Avustralya, İngiltere, Kanada, USA gibi Anglosakson kökenli ülkelerden bu oyların geldiği malumumuz. Tıpkı bizim kıyılardan, sahillerden gelen oylarla bir benzerlik arz ediyor. Nedenini siz biliyorsunuz. Benim fazla bir bilgi aktarmama gerek yok. Okuma yazma oranı meselesi. Diğer Avrupa ülkelerinde Erdoğan'a yüksek oylar çıktı. Oy kullanan o kitleler yaşadıkları ülkelerde genellikle sol partilere oy veriyorlar. Yok yok. Bir terslik yok. Mesele çıkar meselesi. Çünkü Avrupa'daki sol partiler yabancı işçilere karşı değiller. Tam tersine onların haklarını savunuyorlar. Mesele çıkar meselesi o kadar. Ama asıl sorun şu: Seksen yıldır bu ülkenin vatandaşıyım. Vergilerimi verdim, veriyorum. 24 ay askerlik yapıp vatani görevimi yerine getirdim. Ama benim, bu yaştan sonraki kaderimi Afgan, Suriyeli ve bu ülkeyi terk edip hayatını Avrupa'da kazananlar tayin etti. Ben böyle demokrasinin...BİR FIKRAModanın kalbi Paris'te bir sokak: Terziler Sokağı. Bir dükkânın tabelasında "Dünyanın en ünlü terzisi" yazıyor. Diğer dükkânda "Fransa'nın en ünlü terzisi" yazıyor. Son dükkânın tabelası da şöyle, "Bu sokağın en ünlü terzisi". Tercih sizin. Elbisenizi hangisine diktirirseniz diktirin. Demokratlar için bu seçim sonucundan daha kötü ne olabilir kiCevap: Bundan önceki seçim.VERATanıdığım en güzel kadınlardan biriydi. Her ne kadar o ırkın kadını da erkeği de güzel olsa bile Vera bir başkaydı. Yoksa koca Nâzım, karısını boşayıp Vera ile evlenir miydi Belki de evlenirdi çünkü deli gönüllüydü o. Yollarımız o kadar çok kesişmiş ki Nâzım Hikmet'le. Hep sonra hatırlamışım ben o günleri. Küçüktüm. Ömer Deniz'in yanında oyuncakçı çıraklığı yaptım. Ömer abinin Nâzım'la olan hikâyesini yıllar sonra öğrenebildim. Sonra 1961 yılında Piraye Hanım teyzenin evinin bahçesinde oyun provaları yaparken yeni yeni işin farkına varmaya başladık. Daha sonra şiirlerini ezberledik. Bir gün Moskova'ya gittim ve Nâzım'ın evinde Vera ile tanıştım. Yanında Ekber Babayef vardı. Tercüme işini o yapıyordu. Ben bu öyküyü hem Çizgilerle Nâzım Hikmet kitabımda hem de başka kitaplarımda anlattım. Tekrarlamak istediğim sadece Vera'nın ne kadar etkileyici bir kadın olduğudur. Şimdi ikisi de aynı yerde yan yana yatıyorlar. BUNU YAPÖyle bir şey yap