Ablam

Benden on yaş büyüktü. Annem gezmeye gittiğinde ben evde ablamla, anneannemle kalırdım. Ablam genç kız. Evde bir süre sonra sıkılır: "Ben şimdi geliyorum" der çıkar, karşı evdeki arkadaşları olan Mübeccel abla, Meral abla, Nursen ablaya giderdi. Ben anneannemle yalnız kalırdım. Sıkılırdım. Anneannemle konularımız sınırlı idi. Ablamla daha çok konuşabiliyordum. Çıkardım evden, doooğru Mübeccel ablaların kapısına dayanırdım. "Abla eve misafir geldi, seni soruyorlar" derdim. Ablam apar topar kalkar eve gelirdi ve kimse yok. "Nerede misafir"... Ablam önce bana kızardı. Sonra yumuşar, affederdi. Onsuz yapamazdım. Evlenip gittiği gün evde ne kadar sandalye varsa sokağa taşımıştım. "Hiç tanımadığımız bir adam nasıl olur da ablamı alıp götürür" diye protesto etmiştim durumu. Oysa eniştem çok iyi bir adamdı. Hep mutlu yaşadılar. Ablamı hiç kırmadı. Bir kız bir erkek evlatları oldu. Yeğenlerimi çok severim. Benim canlarımdır Füsun da Levent de... Ablam artık yok. Bize geçen yıl veda etti. Ben onu çok sevdim. Anlattıklarım sizi pek ilgilendirmeyebilir ama beni ilgilendiriyor. Affınıza sığındım.

KONT ŞEREF

Şerafettin Gedik adlı bir arkadaşımız vardı. Ta Yenikapı'dan tanışırız. 1961'den beri yani. Büyük bir reklam şirketi kurmuştu. İyi işler yaptı. Sonra Paris'e gitti yerleşti ve bir kontesle evlendi. Gerçek kontes. At meraklısıydılar karı koca. Şeref Paris'te "İstanbul Restoran" diye bir yer açtı. Gittim. Harika bir yerdi. Karısı, bir kontes hanım daha ve Şeref'le ben yemek yiyoruz. Şeref beni kadınla tanıştırdı, kadını da bana tanıştırdı ve "Madam Dubonnet" dedi. Ben de espri yaptım kendimce: "İstanbul'da şaraplarını içiyoruz" dedim. (O zamanlar bu marka ithal şarap ve vermut çok modaydı.) Fakat kadın hiç umursamadı. Gülmedi de. "Neden reaksiyon vermedi bu kadın Şeref" dedim. "Dubonnet onların da ondan" dedi. Bende: "Esprimi seveyim" dedim. Gülüştük.

2023

Ülkede 2023 yılında fukaralık rekoru kırılıyor. Tabii büyüklerimiz buna asla inanmıyorlar. Çünkü inanmak için bakmak, bakınca da görmek gerekir. İkisi de olmayınca, herkes refah içindeymiş gibi sunuluyor. Gerçekten çok zordur fakirlik. Para sıkıntısı çekmek, işsizlik ne demek ben iyi bilirim. Hayatın içerisinde ülkenin en zengin insanı olan Vehbi Koç'u tanıma fırsatı bulmuştum. Gerçekten çok iyi bir insandı. Nasihatleri yaşamımda büyük rol oynamıştır. Ben işadamı değilim, sanatçıyım ama o sanattan da iyi anlardı. O zamanlar takım elbise giymek farzdı. Vehbi Bey'in terzisi ona gelerek prova yapardı. İkinci elbise provası yapılmış. Vehbi Bey "Bu bana biraz bol" deyince terzisi, "Olsun Vehbi Bey, zengin gösterir" demiş. Zenginliği iyi yönde kullandı o aile. Vehbi Koç Vakfı hâlâ eğitime hizmet veriyor.