Türkiye-Mısır ilişkilerinde yeni dönem

Mısır'da 25 Ocak ile 11 Şubat 2011 tarihleri arasında gerçekleşen Arap Baharı'nın ardından, yapılan seçimlerde Müslüman Kardeşler'in siyasî kanadı Hürriyet ve Adalet Partisi iktidara gelirken, Müslüman Kardeşler'den Muhammed Mursi de Cumhurbaşkanı seçilmişti.

Böylece Müslüman Kardeşler Cemiyeti resmen kurulduğu 1928'den beri ilke defa ülke yönetimine geldi. Hem de Mısır'ın ilk defa serbest, hür, adil, bağımsız niteliklere yakın yapıldığı iddia edilen seçimleriyle, siyasal İslamcı özellikte Müslüman Kardeşler, diğer İslamcı veya siyasal İslamcı partilerin de desteğiyle hükümeti kurmuştu.

Ancak hem Müslüman Kardeşler'in hataları hem de bölgesel ve uluslararası aktörlerin girişimleri, Mısır'da seçimle iktidara gelmiş Cumhurbaşkanı ve hükümete karşı 3 Temmuz 2013'te sol-seküler-liberal kesimlerin desteğiyle dönemin Genel Kurmay Başkanı Abdül Fettah Sisi'nin liderliğinde darbe yapılmıştı.

Darbeyle iktidardan uzaklaştırılan Mursi ve Müslüman Kardeşler'e en büyük destek Türkiye'den gelmişti. Böylece Türkiye-Mısır ilişkilerinde 2024'e kadar süren bir kopuş yaşandı.

Bir süredir iki ülkenin alt düzeyde diplomatların sürdürdüğü ilişkilerin yeninden tesisi çalışmalarının ilk sonucu Doha'da görülmüştü. Katar'ın başşehri Doha'da 20 Kasım 2022'de başlayan Dünya Kupası'nın açılışına katılan, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi uzun bir aradan sonra Doha'da görüşmüşlerdi. Doha'da iki liderin görüşmesi, Türkiye-Mısır yakınlaşmasının basamağı olarak değerlendirilmişti (Yeni Asya, 23.11.2022).

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremin ardından, Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry'nin 28 Şubat 2023'te yardım amacıyla Türkiye'ye gelmesi de ilişkilerin değişiminin sebeplerindendir.

Diplomatik girişimler, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin seyrinin iki ülkenin yakınlaşmasını hızlandırdığı veya gerekli kıldığı ihtimallerdendir. Bu açıdan Erdoğan'ın 12 yıl sonra 14 Şubat 2024'te Mısır'a resmî ziyarette bulunması önemli.

Her ne kadar görüşmede "İsrail'in Gazze'yi işgalinde güneye ilerleyen saldırılarının durdurulması çağrısı" öne çıksa da, ziyaretin arkasında iki ülke ilişkilerinin her alanda tekrar kurulabilmesi hususunda oldukça uzun bir zamanı alan çaba mevcut.

İki ülke ilişkilerinin kopma noktasının başlangıcı kabul edilen darbe tarihi 3 Temmuz 2013'teki konjonktürle, ziyaretin gerçekleştirildiği 14 Şubat 2024'teki şartların epeyce değiştiği de malûm. Bunlar elbette ziyaretin gerçekleşmesini sağlayan bölgesel ve uluslararası gerçekliklerdir.