İsrail'in 9 Eylül 2025'te Doha'da Hamas liderlerinin müzakereler için toplandığı binayı savaş uçaklarıyla vurması, İsrail ile Körfez ülkeleri arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktasını teşkil ediyor.
Saldırılar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in 2021'de İsrail'le imzaladığı İbrahim/Normalleşme Anlaşmaları'nın da sorgulanmasına yol açıyor. Katar'da askerî üssü bulunan ABD'nin de güvenilirliğini sorgulatıyor.
Beşar Esad'ın devrilmesine kadar geçen sürede İsrail'in Lübnan, Suriye ve İran'ın vekillerine karşı gerçekleştirdiği çatışmalardan, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri diplomatik-politik anlamda faydalandılar.
İsrail'in 12 Haziran 2025'te İran'a saldırmasıyla başlayan 12 günlük savaş sonrasında, Tel-Aviv'in politikasında "güvenliğini güç kullanarak" öncelemesi ile ekonomik çıkarlarına önem veren Körfez ülkelerinin stratejisiyle çakışmaktadır. in'in arabuluculuğunda Ortadoğu'nun iki amansız rakibi Suudi Arabistan ve İran'ın 10 Mart 2023'te anlaşmaya varmalarıyla, Körfez ülkeleri, ekonomik çıkarlarını geliştirip korumaya yönelmişti. Ancak, İsrail'in 7 cephedeki savaşını, Doha'yı da bombalayarak 8 cepheye çıkarması, Körfez'de endişeleri arttırdı.
Bununla birlikte İsrail'in Doha'yı vurarak, açıkça Katar'ın egemenliğini ihlâl etmesi, Tel-Aviv yönetimiyle Körfez ülkeleri arasında "stratejik uçurum" oluşturmuştur. "Artık Körfez monarşileri için bölgesel istikrar politikasına ek olarak, ulusal güvenliğin sağlanması/savunulması" hususu da ağırlık kazandı. Ayrıca Katar-ABD ve Körfez-ABD ilişkilerinin üstü, İsrail'in vurduğu Doha'dan yükselen dumanla kaplandı bir kere. Katar'ın bombalanmasıyla, Körfez'de üsleri ve savaş gemileri bulunan ABD'nin caydırıcılık düzeyinin oldukça düştüğü ihtimaldir. Aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump'ın "10 dakika sonra öğrendim" ifadesiyle, saldırılar karşısında tepkisiz kalması, diğer Körfez ülkelerinin de İsrail'in benzer saldırılarına maruz kalabileceğine işarettir.
Ürdün Kralı II. Abdullah'ın 17 Haziran 2025'te Avrupa Parlamentosu'nda İsrail'in İran'a başlattığı savaş hakkında "İki ülke arasındaki çatışmanın sınırlarının nerede sonlanacağını bilemeyiz" konuşması hatırlardadır. İsrail'in Doha'yı vurması, Körfez'in "İsrail'in görünüşte sınırsız müdahaleciliğine karşı artan siyasî-askerî huzursuzluklarını" ortaya çıkardı. Yani İsrail pervasızca "tek taraflılık" ilkesiyle hareket ederek, Katar'dan sonra diğer Körfez ülkelerinin de ulusal güvenliklerine tehdit oluşturuyor.