İsrail'in İran'a saldırı ihtimalinden bir süredir bahsediliyordu. İsrail'in beklenen saldırısı 12 Haziran 2025'te gerçekleşti.

Saldırılarda İran'ın üst düzey komutanlarından Genel Kurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Amir Ali Hacızade, Merkez Hatem el-Anbiya Karargâh Komutanı Gülam Ali Reşid ve Kudüs Gücü Komutanı İsmail Gaani öldürüldü.

12 Haziran saldırılarına birkaç sebep gösteriliyor. Bunlar "ABD Başkanı Donald Trump'ın İran rejimine nükleer müzakereler için verdiği 60 günlük süre sona ermesi. Böylece Tel-Aviv'in, Washington'un diplomatik girişimini baltaladığı mealindeki muhtemel itirazını ortadan kaldırdı. Bir de Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun (UAEK) 09 Haziran'da, İran'ın nükleer zenginleştirme faaliyetlerini daha fazla gizleme ve nükleer silâh programını hızlandırmak için attığı adımları da kınaması," vb. sıralanıyor.

Orta Doğu'da Hamas'ın 07 Ekim 2023'teki İsrail'e saldırılarından itibaren, bölge dengeleri İsrail yönetimi tarafından değişikliğe zorlanıyor. Tel-Aviv'in Hamas ve Hizbullah'ı yok etme ile İran'ın bölgedeki Direniş Ekseni unsurları olarak adlandırılan, yani Tahran'ın vekil ağlarını uzun süreli yıpratmak ve yok etmek hedefinde gerçekleştirdiği saldırılarda önemli sonuçlar elde etti.

İsrail'in uzun süreli şiddet politikaları ve saldırıları neticesinde, İran'ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin 3 Ocak 2020'de, ABD'nin hava saldırısı ile Bağdat'ta öldürülmesi bölgenin fay hatlarını harekete geçirmişti. Süleymani ile birlikte Şiî milis grubu Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Iraklı Abu Mehdi El-Muhandis de öldürülenler arasındaydı.

Ayrıca İran 2024'ün 13 Nisan'ını 14 Nisan'a bağlayan gece, İsrail'i hedef alan SİHA (Silahlı İnsansız Hava Araçları) ve muhtelif füzeler fırlatmıştı. Tahran'ın, İsrail'i hedef almasında 1 Nisan 2024'te Şam'daki İran diplomatik misyonuna yönelik saldırıya cevap verdiği değerlendirilmişti.

Ardında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve beraberindeki 6 kişinin öldüğü 20 Mayıs 2024 tarihli helikopter kazası yaşandı.

Bununla birlikte Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükr'ün Beyrut'ta ve İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin töreni için Tahran'a giden Hamas Siyasî Büro Başkanı İsmail Haniye'nin 31 Temmuz 2024'te suikastle öldürülmeleri; sonrasında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın 28 Eylül 2024'te Beyrut'un güneyindeki karargâhının bombalanmasıyla öldürülmesi, bölgedeki kırılganlığı daha da arttırdı.

Tüm bu gelişmelerin sonrasında 12 Temmuz 2025'teki saldırılar hususunda, Tel-Aviv'in Trump'ın da onayını aldığına dair yorumlar mevcut. Belirtilen yorumlar, Suriye'nin nükleer reaktörüne 2007'de İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıları hatırlatıyor. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush da, Suriye'deki nükleer reaktör için "UAEK'ya gideceğiz, konuyu BM'de görüşeceğiz, diplomasi yollarını izleyeceğiz" ifadelerine, İsrail cevabını "Hayır, biz saldıracağız" olmuştu. Bush ise, buna "Tamam gerekeni yapın" demişti. Bugün benzer durumun İran için de geçerli olduğuna işaret ediliyor.