Filistin-İsrail çatışmasının yansımaları

Filistin-İsrail çatışmalarının geçmişi hatırlandığında, Gazze 1967'deki İsrail işgalinden beri adeta büyük bir hapishane haline geldi.

HAMAS'ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan çatışmalar, İsrail'in Gazze'ye su ve gıda sevkiyatını engellemesine yol açtı.

Ayrıca İsrail 2006, 2009, 2014, 2021 ve son olaylarla birlikte Gazze'ye büyük saldırılar düzenledi. Saldırılarda birçok Filistinli öldürüldü. Bazıları da su ve gıda kontrolünün Tel-Aviv'in kontrolünden olmasından veya evinin yıkılmasından dolayı göç etmek zorunda kaldı. Elbette Gazze'den Filistinlilerin göçü, HAMAS açısından insan kaynağının da azalması anlamına gelebilir. Birde göçlerin artmasıyla bölgede bir mülteci akınının başlaması da olasıdır. Gazzeli mültecilerin ilk hedefi Refah sınır kapısının açıldığı Mısır'dır. Ancak çatışmaların başlamasıyla Mısır, Refah sınır kapısını beton bariyerlerle kapatmıştı.

Diğer taraftan Aralık 2022'de kurulan hükümetin Başbakanı Binyamin Netanyahu'nın Anayasa değişikliği girişimine karşı 5 Ocak 2023'ten bu yana İsrail meydanlarında toplumsal grupların muhalif gösterileri biliniyor. Toplumsal grupların hükümet karşıtı gösterilerinde hem hükümetin ve Netanyahu'nun liderliğinin zayıflaması hem de İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın HAMAS'ın operasyonunu önceden tahmin edememesi vb. gelişmelerle, hâl-i hazırdaki savaş durumuna rağmen muhtemelen birkaç ay içinde Netanyahu hükümetinin iktidardan uzaklaşacağı beklentiler arasında. Tıpkı bir dönemin karizmatik lideri Başbakan Golda Meir ve Savunma Bakanı Moshe Dayan'ın 1973'teki Arap-İsrail Savaşı'nın ardından hükümetten uzaklaştırıldıkları gibi. Ama Netanyahu ve koalisyon ortakları, HAMAS'ın operasyonunu fırsat bilerek, toplumsal grupların muhalefetini şu an için durdurabildiler.

Bununla birlikte iki taraf arasında başlayan çatışmalar, İsrail'le "İbrahim Anlaşması" imzalayarak "normalleşen" devletlerin, bölgede Filistin-İsrail barışının sağlanmadan gerçek manada "normalleşme"lerinin pek mümkün olmadığını gösteriyor.

Aksa Tufanı operasyonuyla Arap kamuoyunda HAMAS'a sempatide artış mevcut. Ancak HAMAS'ın operasyonunu İsrail ordusu karşısında sürdürülebilirliği tartışılıyor.

Bölgedeki çatışmalar IŞİD ve El-Kaide gibi silahlı terör gruplarının ve türevlerinin faaliyetleri için zemin hazırlaması ihtimallerdendir.

Birde son Filistin-İsrail çatışmaları uluslararası siyasetin gündeminde olup, Ukrayna'daki savaşın önüne geçmiştir. Bu durumdan Rusya'nın faydalanmaya çalışacağı muhtemeldir. Çünkü Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un çatışmaların üçüncü gününde "Filistin-İsrail arasında çatışmaların durmasına, sorunun çözümü Filistin devletinin kurulmasında" olduğuna yönelik açıklamaları önemli. Ancak Rusya'nın şimdiye kadar Doğu Türkistan'daki Müslüman Uygur Türkleri hakkında benzer ifadeleri kullanmamasını dikkatlerden kaçırmamak gerekiyor.