Batı Sahra bölgesinde hem Fas'ın hem de Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti (SADC)'nin egemenlik iddiası, çatışma ve sorunu da beraberinde getirmektedir.
Aslında günümüzdeki Batı Sahra sorunu, İspanya'nın bölgeyi 1884-1975 arasında kolonileştirmesinden kaynaklanıyor. İspanya 1975 Madrid Anlaşması'yla bölgeden çekilmiştir.
Fakat Anlaşma'yla İspanya bölgeyi, bağımsızlık amacındaki Batı Sahralılara vermemiş, aksine Fas ve Moritanya arasında paylaştırmıştır. Sonuçta Batı Sahralılar, günümüze kadar süren silahlı mücadeleye başlamışlardır. Hatta BM bile, Batı Sahra'yı "kendisini idare edemeyen topraklar" statüsünde tanımlamaktadır.
Bölgeyi Fas emellerinden uzak tutmak için Batı Sahra'da 1967'de İspanya'nın desteğiyle kurulan Polisario Cephesi'ne Batı Sahralılar destek vermemiştir. Halk, Polisario Cephesi'ni 1973'te tekrar örgütlenmesinin ve İspanya etkisinin kalmamasıyla desteklemeye başlamıştır. Bölgeye İspanya, Fas, Moritanya ve Cezayir'in müdahil olmaları, sorunu çok taraflı hâle getirmiştir. Fakat Cezayir'in Polisario Cephhesi'ni desteklediği ileri sürüyor.
"Son dönemdelerde silahlarının yüzde 90'ını ABD ve Fransa'dan tedariki", "Aralık 2020'de Donald Trump yönetiminin İsrail-Fas Ortak Deklarasyonu'yla Rabat ve Tel-Aviv'in tam normalleşme için anlaştıklarını duyurmasıyla üst düzey drone teknolojisine kavuşan" Fas, Batı Sahra'yı daha fazla gündeme getiriyor.
Ayrıca "Aralık 2020'de Trump yönetiminin, İsrail'i tanımasının karşılığında Fas'ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanımayı kabul ettiği" iddialar arasında. Joe Biden döneminde de bu durum değiştirilmedi.
Bununla birlikte yıllardır bağımsızlık ve kendi kaderini tayin için referandum yapılması beklenen Batı Sahra hakkında, "İspanya'nın 18 Mart 2022'de Fas'ın Batı Sahra'ya yönelik özerklik önerisini ciddi, güvenilir ve gerçekçi" gördüğünü iletmesiyle, İspanya-Fas ilişkilerinin geliştiği AB tarafından da belirtiliyor. AB, Batı Sahra hususunda BM'nin çözüm üretmesini beklerken, Avro-Fas Ortaklığı'nın da önemini vurguluyor. Dolayısıyla İspanya, Batı Sahra meselesinde Fas'ın lehine hareket ediyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da 8 Ağustos 2024'te "Fas'ın Batı Sahra'daki özerklik önerisini en uygulanabilir çözüm gördüğünü" belirtmesi, Paris'in dış politikasında önemli bir değişikliktir. İspanya'nın ardından Fransa desteğinin Fas Kralı VI. Muhammed'in tahta çıkışının 25. yıldönümünde gelmesi ayrıca düşündürücü.
İspanya, Fransa, AB ve ABD'nin desteğini alan Rabat, "Fas'ın egemenliği altında özerk Batı Sahra planını 2007'de" açıklamıştı. Böylece Rabat "özerklikle, kendi kaderini tayin hakkını güvence altına alınacağı" tezini iddia ediyor. Diğer taraftan Rabat'ın "ismi belirtilen Batılı aktörlerin desteklerini aldığı, ancak henüz onaylarını alamadığı" değerlendiriliyor. Çünkü Batılı devletlerin tamamen Fas'tan yana tavır almaları, bölgesel dış politikalarında köklü değişikliklere gitmelerini gerektirecektir.