ABD-Çin: Yeni soğuk savaş mı

ABD-Çin ilişkilerinin birçok açıdan küresel düzeyde kötüleşmesini, iki ülke arasında Yeni Soğuk Savaş dönemi şeklinde adlandıranlar mevcut. Ancak ABD'li makamlar, Yeni Soğuk Savaş kavramını pek de gündeme getirmek istemiyor. Çünkü Çin'in gelişen ordusunun bilgi işlem ve yapay zeka yeteneklerinden istifade etmek amaçlanıyor olsa gerek. Buna Çin'in tıp, tarım, eğitim, iletişim, teknoloji, ticaret, tedarik zinciri vb. unsurları da eklenmeli.

Yine de ABD'li yetkililerin, stratejisinin güvenlik başta olmak üzere, Çin'in ekonomik ve teknolojik kalkınmasını engellemek gibi düşünce ve girişimleri, Yeni Soğuk Savaş'ın açık bir delili niteliğinde. Böylece Washington yönetiminin hem Çin'den yararlanmak hem de engellemek gibi kuvvetle muhtemel ikircikli bir tutum içerisindedir.

Çin'in 1970'lerin sonundan beri kalkınmacı bir devlet olduğu herkesin malumu. Fakat Çin Komünist Partisi'nin 16 Ekim 2022'deki 20. Kongresi'nde "ideolojik ve güvenlik devleti" olduğu ve bu temelde "güçlü, modern bir ordu inşa ettiği" belirtilmişti. Ayrıca ABD-Çin ilişkilerinde rekabetçi politika izleniyor. ABD'ye olan güvensizlikte birinci faktör Tayvan Boğazı'ndaki muhtemel savaş tehlikesinin artmasıdır.

ABD-Çin rekabetinin evrileceği yön de uluslararası ilişkilerde her devlet için önemli önceliklerden olacağı şüphesizdir. Birçok devlet, iki aktör arasında denge kurmaya devam ederek her ikisiyle de avantajlı ilişkiler kurabileceklerini ön görüyorlar. Aynı zamanda her ikisine de bağlı kalmayacaklarını ihtimal veriyorlar. Ancak oluşması muhtemel gelişmelerin ve şartların, devletleri, ABD-Çin arasında bir seçim yapmaya zorlayabileceği de unutulmamalı.

ABD-Çin menşeli finansal ve dijital sistemlerin birbirlerini dışlamasıyla, çok uluslu şirketlerin uyumsuz finansal ve dijital sistemlerle küresel piyasalarda nasıl ilerleyebilecekleri de ayrı bir tartışma konusu.

Diğer taraftan Yeni Soğuk Savaş'ın önceliği küresel ölçekte teknoloji ve jeo-ekonomi temelli olması halinde, ABD-Çin'in ayrı ayrı kendi hedefleri doğrultusunda ilerlemeyi, rakiplerinin işlerini zorlaştırmayı, yine kendi tahayyüllerindeki uluslararası kural ve küresel sistemlerin yerleşmesine yönelebilirler. Zaten iki aktörün rekabetleri BM, Dünya Ticaret Örgütü, IMF, Dünya Bankası, AUKUS, Dörtlü Grup, G-20, Afrika Birliği, BRICS, Şangay İşbirliği Örgütü, Basra Körfezi'nde Çin'in öncülüğünde ortak donanma kurma teşebbüsü, Kuşak-Yol Girişimi vd. çok taraflı kalkınma, ekonomik ve askerî sahalarda görülmektedir.