Tohumdan filize yolculuk

17 yıl kadar önce tanıdığım, pozitif enerjisine hayran olduğum Dilara Koçak yıllar içinde çalışkanlığı, üretkenliği, mesleğinin temel taşlarını yaşam felsefesi yapması ve vizyonerliğiyle, diyetisyenliğini başka bir boyuta taşıyarak pek çok alanda öncü oldu.

İklim krizi nedeniyle dünyanın çok yakın gelecekte karşılaşacağı en büyük üç sorunun 'Açlık, Kıtlık ve Sağlık' olduğunu erken öngörüp sürdürülebilirlik konusuna eğildi. Bitkisel bazlı beslenmenin önemine dikkat çekti.
Gıda mühendisi Hüseyin Şirin'le birlikte uzun bir araştırma döneminin ardından dünyanın geleceği için önemli olduğunu düşündükleri yeni bir projeye imza attılar.
Bir yıl önce de gezegene saygı gösteren ve sınırlı kaynakları koruyan, katkı ve koruyucu içermeyen, yenilikçi ama doğallığı bozulmamış, biyoçeşitliliği gözeten, besin değeri iyileştirilmiş 'The Good Wild' markalı ürünlerle raflara çıktılar.


GERÇEK GIDA HEPİMİZİN HAKKI
Dilara Koçak "Geleneksel inovasyon yöntemleri olan filizlendirme ve fermenteyle hayvansal proteine sağlıklı ve lezzetli alternatifler sunuyoruz" diyor. Ümraniye'deki fabrikalarında, iki gıda mühendisi, üç diyetisyenin başı çektiği 20 kişilik ekipleriyle hem AR-GE süreçlerini yönetiyor hem de yerel üreticilerden sertifika ve analiz kontrolü ile temin ettikleri ürünlerle üretimlerini gerçekleştiriyorlar.
Kasım ayında da AB ihracat, gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemleri için endüstri standartları belirleyen BRC sertifikasını 'A derecesiyle' almışlar. Geri dönüşümlü ambalajları ve AB yeşil mutabakat standartlarında ihracat hedeflerini de 2025 Eylül olarak belirlemişler.
Umarım kendilerinden sonra aynı yolu izleyecek yeni girişimlere de örnek olurlar. Bu girişimin en önemli yanlarından biri de iyi gıdaya erişebilirliğin sadece alım gücü yüksek olanların değil tüm insanlığın hakkı olduğuna yaptığı vurgu ve her birimizin bu bilinci içselleştirmesine sağlayacağı katkı olacaktır...

Haberin Devamı

Daha iyi yaş almak için

Gençlik yıllarımdan itibaren 'bu kadar çok yiyorsun, bu kadar çok restorana gidiyorsun da nasıl zayıf kalıyorsun' soruları beni bugüne dek hiç bırakmadı. Belki bir kısmı genetik kodlarla açıklanabilir ama beni yakından tanıyanlar bilir yaşamımın hiçbir evresinde yürüyüş ve egzersiz, yüzme eksik olmadı. Hikâyem spora gönül vermiş, yürümeden duramayan babamla başladı.
Hafta içinde Technogym Deneyim Merkezi'nde markayı 18 yıl önce Türkiye'ye getiren Vittorio Zagaia ile bir araya gelince yurt içinde ve dışında spor salonlarında karşıma çıkan bu markanın İtalya'da başlayan öyküsünden fiziksel egzersizlerin sağlıktan ruhsal rahatlamaya uzanan önemine ilişkin keyifli bir sohbet yaptık.

Haberin Devamı


Markanın yaratıcısı Nerio Alessandri üniversitede okurken gittiği spor salonunun sahibiyle sohbet sırasında sorduğu bir soruya yanıt alamayınca hayalindeki ekipmanı evinin garajında tasarlayıp üretmeye başlamış.
Ardından da Roma Antik dönemin ünlü 'Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur' mottosuyla yola koyulmuş ve 40 yıl içinde bir dünya markasına dönüşmüş.
Kaç yaşında olursak olalım açık havada yürümenin, egzersiz yapmanın, tüm vücudumuzu çalıştırmanın sağlıklı yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğini kabullenmemiz gerekiyor...

Eski başkan yeni ekip

Hafta başında Sunset Grill Bar'da yapılan TURYİD'in 14. Olağan Genel Kurul Toplantısında Kaya Demirer tekrar Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçildi.
Yeni dönemde sektörün genç isimlerine de Yönetim Kurulu'nda yer vermek amacıyla, geçtiğimiz dönem Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Ayhan Çarıkçılar ve Gamze Cizreli danışman olarak TURYİD'in bir üst kurulu olan Yüksek İstişare Kurulu'na katıldılar. Barış Tansever ise Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı görevini sürdürüyor